VEDAT KAN


Sizin Özgürlük Kavramınız Bu mu?

Sizin Özgürlük Kavramınız Bu mu?


.Sizi, bize medeniyet diye gösteren zihinlere bir şey söylemek istemiyorum. İlmin sizden çıkıp yayıldığı yalanını savunan fikir yoksunu beyinlere de… Sizi cicili bicili gösterip, bizi ise geri kalmış ve çağ dışı sayan güdümlü fikirleri ise şimdi daha iyi anlıyorum.

Korkuyorsunuz. 

Gerçekten korkuyorsunuz. İlahi adaletin, ilahi tecellinin bir gün sizi kahr u perişan edeceğini bildiğiniz için korkuyorsunuz. 

Elinizde size ait olduğunu zannettiğiniz ne var ise; sözde güç, iktidar, zenginlik, güzellik, ilim, bilim falan filan ne var ise bir gün çöp misali, param parça olacağını bildiğiniz için korkuyorsunuz… 

Yüz yıllar boyunca hep sömürü oldunuz mazlumların başında. Yüz yıllar boyunca hep kendi menfaatlerinizi üstün tuttunuz, ahlak kavramının ne olduğunu bilmeden çevrenize ahlak dersi vermeye kalktınız. Tıpkı taharet almayı bilmeden temizlik hakkında ahkâm kesmeniz gibi.

İşte bu korkunuzun arkasında saklandığınız en büyük şey de; şimdilerde yalancı gücünüze güvenerek attığınız zafer çığlıklarının yerine, cehennemin engin sonsuzluğunda acı feryatlarınızın olacağıdır. O gün sizi kimseler duymayacak, o gün yanınızda bu saçma sapan kanunlarınızın hiçbir hükmü olmayacak ve o gün gerçek hüküm sahibi olan, size bütün bu yaptıklarınızın hesabını soracak.

Biz inanalar, yani Müslümanlar; bu günün adına Mahkeme-i Kübra diyoruz. O gün, hâkimin kendisi de, savcının kendisi de, şahidin kendisi de her şeyin tek sahibi olan ALLAH tır…

Sizler bu dünyada dilediğiniz gibi yaşayabilirsiniz, çünkü “O” sadece dünyada değil, tüm kâinatta can verdiklerinin rızkına kefildir. Ancak iman olayı farklı ve başkadır. Sizin zengin ve arsız bir şımarıklık içerisinde mazlum ve gariban olanlara ve hatta Müslüman olanlara göstermiş olduğunuz zulüm, göstermiş olduğunuz eziyet sadece ve sadece bir sınav şeklidir hepsi o. Ve sınav sonuçlarının açıklanacağı tek yer ve adres ise Mahkeme-i Kübra’dır…

Korkuyorsunuz.

Birbirinize güvenmediğiniz halde, bir birinizden nefret ettiğiniz halde toplu olarak bulunmanızda ki amacınız bu korkunuz değil midir?

Korkuyorsunuz.

Çünkü çok iyi biliyorsunuz ki nefes alınan veya alınmayan her yerde, kâinatın bütününde hâkim güç sadece ve sadece Allah’tır. 

Şimdi hem Allah’a inanacaksın hem de O’nun kelamı olan kutsal bir kitabı bilinçli olarak, dünyanın gözü önünde ve bu kitaba inanları tahrik edercesine yaktıracaksın. Hem de adına özgürlük diyerek.

Zavallısınız.

Çünkü siz dokuz aylık olarak doğmuş ve sayılı nefes hakkı olan birkaç insanın, yeryüzünde hüküm sürmek için kaleme aldığı birkaç maddeyi, “özgürlük” adı altında ilahlaştıracak ve o maddelere bağımlı yaşayacak ve bu maddelerin asıl amacının “Allah’a olan imanın” üzerinde tutacak kadar zavallısınız. 

Sizin “özgürlük” safsatanız başka insanların hakkını, hukukunu, dini inancını ve namusunu hiçe saymak mıdır? Size bu hakkı kim ve hangi amaçla vermiştir.

Zavallısınız ve ben Elhamdülillah bir Müslüman olarak size acıyorum ve diyorum ki Allah sizi ıslah etin.

Korkuyorsunuz ve inanın bu korkunuzun ecelinize faydası olmayacak ve o gün geldiğinde “özgürlük” şarlatanlığınızın rezillikleri ayağınıza dolanacak.

Bugün sözde gücünüzün ve şımarıklığınızın bedelini ilk önce koynunuzda beslediğiniz yılanlardan, sonra da vaat edilenlerden göreceksiniz.

O gün elbette gelecektir. Siz ve sizin destekçileriniz ve size inanıp, bizim içimizde sizden olanlar dahi helak olacaklardır. O vaad ettiği her şeyi hakkıyla yapandır.

Ve Rabbim nurunu tamamlayacaktır.

Siz zavallılar, korkmaya devam edin.