GÜZEL SÖZLERE HASRET KALDIK!
Siyaset veya propaganda dili nasıl olmalı?
DEĞERLİ OKURLAR, AZİZ VATANDAŞLAR:
Bir öğretmen- yazar arkadaşın,
BAZI ALTIN DEĞERİNDEKİ CÜMLELERİ:
‘’Ölçümüz beş bin yıllık Türk tarihi, bin dört yüz yıllık İslam tarihi ve evrensel insanlık tarihinin
doğruları olmalı… Önümüzü bunlar aydınlatmalı
Gelin doğru söz söyleyip, doğru fikirleri savunalım. Tarihimiz ve coğrafyamız, MİLLETİMİZİ bir veberaber olmaya zorluyor.
Nefslerimize, duygularımıza ve egolarımıza esir olmayalım!’’
Bu önemli yazıyı/yorumu/ürünü, başta siyasiler olmak üzere herkes dikkate almalı…
BENDE DAHA ÖNCE; HOŞ OMAYAN, OLUMSUZ OLAN, söz ve yazıları yeren yazılar yazmıştım!
Hatiplerden, konuşanlardan özlediğimiz güzel sözler, düzelmeler gelmedi geleceğe de benzemiyor!
Bu yazıdan ve ülkemizdeki ortamdan etkilenerek, önceki yazımı yeniden yazma ihtiyacı duydum:
Bu günlerde siyasi söylemler yine kızıştı, biri birlerine veryansın ediyorlar!
Karşılıklı meydan okuma, hesap sorma, hesap sordurma ve karşılıklı düelloya kadar gittiler!
Nedir bu kavga, nedir bu ajite , nedir bu kötü ve hoş olmayan söz ve davranışlar?
Güzel konuşmayı, güzel hitabeti ve güzel davranışı; millet mi siyasetçilere sunup öğretecek, yoksa
Siyasetçiler mi halka öğretecek?
Şu anda millet, bu erdemleri siyasetçilere öğretmeye çalışıyor ama onlar, öğrenmemede inat
ediyorlar…Ben siyasiler, önder ve rehber olmalılar derim!
Bu işi yapan kişilerin dili, lafı ve cümleleri en iyi olmalı. İpek gibi olmalı, milleti sarmalı ve ısıtmalı.
Yukarıda bu kişilerin/siyasilerin dili, sözü milleti sarmalı, ısıtmalı demiştim; HEYHAT!
Lütfen, yüce milletimize yakışır şekilde davranın; milleti rahatsız ve huzursuz etmeyin!
Kavgasız, iftirasız ortam dileğiyle! Yazı devam edecek, hoşça kalın…
Uz.Dr. Ayhan YİĞİT