Ayşe KOÇ


Sen Kadınsın

.


Zordur kadın olmak.

Hükmün geçmez hiç bir yerde. Bir et parçasından farksız bakar o gözler. Özürlük derler hani o kavram uğramamıştır bile sana. Sevilmenin ne olduğunu bilmezsin. Sen kadınsın görevlerin var o görevleri yapmadığın taktirde kadınlığın sorgulanır hatsizce, En başta namusun dillenir kendini bildiğinde.  Ne yaparsan yap namusumuza söz getirme denir. Akrabalar dışı erkek arkadaşın olamaz derler çünkü sen kadınsın. Oturmana, kalkmana, gülmene ve giyinmene dikkat edeceksin derler. Kadınsın işte sen kadınsın.  Ne güzeldir kadın olmak yaşayabilmek.  Cennet ayakları altında bir melektir kıymetini bilene. Yaşayabilmek demişken sahi biz kadınlar yaşamak için neden kendimize dikkat etmeliyiz?

Biz kadınlar özgürlüğünde bir kenarı süpürüp en ücra köşelere attık.  Neden mi biz var olmak korkmadan yaşayabilmek istiyoruz. Bahçeden bir dal gül koparırcasına kadınlar ölüyor. Saçma bir şekilde de bu olay normalleşti ve normalleştirildi. İlk haberlerde gördüğümüzde kanımız donardı nasıl oluyor bu derdik. Ama şimdi o kadar normalin de üstünde normalleşti ki of ya yine kadınlar katledilmiş diyerek kanalı değiştirebiliyoruz. 

Canımız sıkılıyor elbet her gün aynı haberler süregelmiş cinayetler. Biz kanalı değiştirince bitiyor ve saniyeler içinde unutuyoruz duyduklarımızı.  Sorarım size bunu yaşarken o kanının nasıl acı çektiğini,  elinden bir şey gelmeyip son nefesini vermesini bekleyişini hiç düşündünüz mü?

Derler ya bize dokunmayan yılan bin yaşasın. İşte o tam olarak öyle olmuyor. Biz bu durumları göz ardı ettikçe yaşanılmış ve yaşanılacak katliamlar durmayacak ve bizde o çemberde ne zaman yer alacağımızı bilmiyoruz.  Ve bir gün o yılan gelip bizim boynumuza da dolanacak. Sesiz kaldıkça kabullenişin işaretlerini gösteriyoruz meyilli canilere. Nice anneler çocuklarının önünde vahşice öldürüldü. Nice genç kızlar bir umutla sarıldığı kişiler tarafından gencecik fidanken kurutuldu.  Bunun adına da sevgi denildi.