VEDAT KAN


Parayı Veren Düdüğü Çalar…

.


Stadın yok; göçebe hayatı yaşıyorsun. Eminim ki; nereden geldiğini veya nereli olduğunu bile hatırlamıyorsundur. Hangi topraklardan, hangi kabilelerden olduğunu hatırlayan var mıdır, orası bile meçhul. Bir sonraki çadırını nereye kurarsın, Allah bilir.

Arayanın soranın yok; birkaç gönüldeşin dışında, ardından el sallayanın dahi olmayan bu dünyada biçare bir takım olarak; bir o stattan, bir bu stada kurumuş yaprak misali savrulur durursun. Bu işin sonu nereye varacak, onu bile tahmin edenin yok.  

Sırtında, göğsün gibi tertemiz Maşallah. Tek bir harf dahi kondurmamışsın, belki de kondurulmaya layık bir harf başlangıcını bulamamışsındır. Ziyanı yok; sen çağırsan da “yardım” edecek bir eli, sana uzanmayan eller utansın.

Ne yersin, ne içersin. Var mıdır sırtında, var mıdır cebinde? Yarına nasıl çıkarsın.

Atalarımız ne güzel söylemiş; “fakirin yüzü soğuk olur” diye, nerede o kalabalıkların? Nerede o sahte yüzlerin. Ardından koşup, yanında poz veren ikiyüzlülerin.

Nasıl da çırpınıyorsun, görenin yok. Ama merak etme, bugünler geçecek. Nasıl da uğraşıyorsun; düşmemek için, ayakta kalabilmek için… Aslında bu mücadelen, zannetmem ki olsun şahsın için, kendin için. Farkına varır mı bilmem ama bu uğraş, bu didiniş hâlbuki bu şehir için.

Elbette parayı veren düdüğü çalacak, ne zannettiniz siz. 

Öyle saha kenarından hakeme laf atmakla bu iş olmuyor. Eskidendi o yoğun tezahürat ile sahaya ineriz tehditleri. Yani anlayacağımız eski çamlar bardak oldu, farkına varalım artık. Yenidünya düzeninde parası olanın, her işi ne şekilde olur ise olsun hallediliyor, olmayan da işte böyle otostop uygulaması misali, kim nereye kadar götürür, kim ne verir ise.

Gittiği yere kadar değil, gideceği yere kadar da değil. Gitmesi gereken yere kadar bu işten vaz geçmek yok. O güzel günler geri gelecek, o şatafatlı günler geri gelecek ve işin kötü tarafı da gemiyi ilk terk eden farelerin, hiçbir şey olmamış gibi tekrar geri gelecek olmasıdır. Olsun varsın, biz inadına hayat, inadına futbol, inadına Erzurumspor diyoruz.  

Bu takım; kim veya kimler, ne yapar ise yapsın, bu ligde kalacak. 

İnancımız da, güvenimiz de tamdır. 

Bizi bu yoldan ger çevirmeye kalkanların, kapılarını takımın yüzüne kapatanların, alınan başarı ve galibiyetlerde kendi paylarının olduğunu savunup-başarısızlık, yenilgi ve hataları başkalarına servis edenlerin tek tek nasıl yanıldıklarını hep beraber göreceğiz. İşini yürütenlerin başarısını kendi marifetleri zannetme huyumuzdan lütfen vaz geçelim, elimizde onlardan geri kalmayan bir takımımız var ve hiç olmazsa şu son birkaç maçta maddi/manevi yanlarında olalım. 

Sonrasına, zaten,  sonra bakacağız.