Mustafa Özdemir


“NAMAĞLUP” ASLAN

.


 

UEFA Avrupa Ligi E Grubu 6. maçında temsilcimiz Galatasaray, deplasmanda Lazio ile 0-0 berabere kaldı ve grubu lider tamamlayarak üst tura yükseldi.

 

Galatasaray, Avrupalı kimliğiyle bu sezon destan yazdı. Son yıllarda Avrupa’da çok kötü olduğu halde bu sezon bunun tersini namağlup bir şekilde başardı. Avrupa'da yenilgi yüzü görmediği gibi deplasmanda gol yemedi ve ilk maçta yakaladığı liderliğini bırakmadı. Bu büyük başarı Galatasaray'ı Mart'ta oynanacak son 16 turuna taşıdı.Marsilya ve Lokomotif Moskova deplasmanlarında hücumu daha fazla düşünen Galatasaraylı oyuncular maç boyu sakinliklerini korurken "kompakt" anlayış içinde Lazio'yu çabuk hücum edeceği ve ayağa isabetli pas yapacağı geniş alanları vermedi.

 

TARİH TEKERRÜR ETTİ

 

Bundan tam 20 yıl önce, 2001 kışında Lucescu yönetimindeki Galatasaray, Devler Ligi’nde Lazio’yla yarıştığında da strateji buydu. 20 yıl sonra tarih tekerrür etti adeta. Savunmada hemen her maçta güvenilirdi, hiç kırılganlık göstermedi, hücumda da yapılan hep geçiş hücumlarıydı.

 

2000 JENERASYONU

 

2000’ de ki UEFA zaferinde yine kalede bir Güney Amerikalı, (Taffarel) , iki Rumen, (Popescu ve Hagi), ve yerliler vardı. Şimdilerde başkan Burak Elmas bunu Cicaldau ve Morutan’ı alarak yaptı. Sadece aynı milletten oldukları için değil, o dönemde Galatasaray’ın sürekli pres ve geçiş oyunu oynayan bir kadrosu vardı. Bu gün Avrupa’da son 16 takım arasına giren bu takımda bunu güzel yapıyor. Umarız ikinci turda eşleşeceğimiz takıma karşı da bunları yine başarır ve galip geliriz çünkü  ülke puanına çok ihtiyaç var.

 

FENER AVRUPA’DA 1-1 ERİDİ

 

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nin son haftasında Eintracht Frankfurt ile 1-1 berabere kaldı. Daha önce yoluna UEFA Konferans Ligi'nden devam edeceği kesinleşen sarı-lacivertliler, bu sonuçla birlikte grubu 6 puanla 3. sırada tamamladı.

 

NEDEN HER MAÇ FARKLI KADRO?

 

Pereira sezon başından beri bu kadro istikrarını bir türlü sağlayamadı. İki takım da aynı sistemle oynuyorlardı ama sahaya yayılan, topa hükmeden Frankfurt, kovalayan Fenerbahçe oldu uzun süre. Frankfurt’un soğukkanlı hücumlarında en büyük engel olan Min Jae ise tehlikeli bölgede topla bir türlü vedalaşamayarak Fenerbahçe’nin yediği gole sebep oldu; şaşırttı. Frankfurt’un kanat beki değil tam anlamıyla oyun kurucusu olan Kostic’in kanadı, rakibin hem avantajıydı hem de dezavantajıydı. Fenerbahçe beraberlik golünü öndeyken başlı başına tehlike olan ve Kostic’in geri dönmeyerek boşluk yarattığı sağ kanattan kazandı. İrfan Can’ın şık ortası ve Serdar Dursun ile forma rekabetine girmiş Berisha’nın golü ile devre berabere bitti. İkinci yarıda Min Jae hatasını affettirecek bir performans göstermese aynı tempoda devam eden Frankfurt farkı açabilirdi. Çünkü, Fenerbahçe UEFA D Grubuna Kadıköy’de bir galibiyet ile veda etmek istiyor, Sosa’yı, Zajc’ı ve kanat beklerini ileri sürüyordu. Tüm bunlar ve daha önceki maçlarda ki kadro istikrarsızlığı takımın sonunu hazırladı.

 

GRUPTAN ÇIKACAK GÜÇ VARDI

 

İkinci yarı daha dengeli bir oyun oynansa da Fenerbahçe'de gerçek bir kanatbekinin eksikliği hissedildi. Ferdi ve Osayi, kanatbekine sonradan dönüştürülmüş oyuncular ve özellikle Fenerbahçe maç boyunca Ferdi’nin eksikliğini çok hissetti. Rakipte ise bu diziliş için biçilmiş Kostiç vardı. Belki Kadıköy’de kariyerinin en iyi 10 maçından birisini oynamadı ama mevkisel rol olarak tam da Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan bir oyuncu profili Kostiç. Fenerbahçe’ye Konferans Ligi’nde başarılar. Fenerbahçe’nin belki Pereira’nın iddia ettiği gibi UEFA şampiyonu olacak kadar güçlü bir takımı yok ama bu gruptan çıkabilecek güçte bir takımı da vardı, ama olmadı.

 

 

SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR!

 

Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'nde grubun son maçında Borussia Dortmund'a deplasmanda 5-0 mağlup oldu.

 

Şampiyonlar Ligi grubunu 0 puanla bitirmek ile 1 puanla bitirmek arasında moral motivasyon açısından 1 puandan daha büyük bir fark var. Ama bunu ne teknik direktör Sergen Yalçın ne de Beşiktaş’ta görev alan herhangi birisi farkında bile değil gibi. Hem Rosier hem de Rıdvan’ın beklerde olmadığı, Josef’in yanında Mehmet Topal’ın, hücum hattında da Kenan Karaman’ın olduğu bir ilk 11 adeta ofansif açıdan hiçbir planım, hedefim yok ilk 11’i!

 

Sergen Hoca’nın geçen sene başarı sağladığı ön alan presinin 3-5 kademe iyisini yapabilen bir takıma karşı topu boşluklara hızlı ve mümkünse uzun, isabetli paslarla taşıyabilmek lazım. Yani topa hükmetmek. Ayrıca Reus’tan yenen üçüncü gol halı sahada yenmez. Ama Sergen Hoca’yı suçlamak da olmaz. Çünkü buna engel olacak formda çok fazla oyuncusu yok.

 

Maç öncesi en azından grubu puansız bitirmeyelim diyorduk ama ne yazık ki fark yiyerek bunu gerçekleştiremedik. Daha önce dediğim gibi, evet Şampiyonlar Ligi  başka bir seviye, ama altyapılarımıza da biraz önem verilmesi gerekiyor. Bu gruptaki Sporting Lizbon, Portekiz’de yalnızca altyapıya önem vermiyorlar ayrıca sayısız futbol okulları var. Ajax, zaten Hollanda’da genç futbolcuları ile kendilerini yeterince geliştirdi ve 2019’ da Şampiyonlar Ligi’nde o gencecik çocuklarla yarı final oynayarak bunu kanıtladılar. Yani sadece altyapılarla değil, futbol okullarıyla da takımlarımız kendilerini desteklemeli. Artık bitti, önümüze bakacağız.