Diyetisyen Sedanur Özdamar


DİYABET

.


Uluslararası Diyabet Federasyonu, 11 yetişkinin 1’nde (20-79 yaş) yani 463 milyon kişinin diyabet hastası olduğunu bildiriyor. Bu sayının 2030 yılında ise 532 milyon olacağı tahmin edilmektedir.  Peki bu diyabet hastalığı nedir? Nasıl ortaya çıkar? Doğuştan mı olur yoksa sonrada mı meydana gelir? Tüm bu soruların cevaplarını ve beslenme önerilerini öğrenmek için bu yazımı okumanızı öneririm. Öncelikle sizlere ‘insülin’ den bahsetmek istiyorum. İnsülin, pankreas organı tarafından salgılanan bir hormondur ve vücudun enerji dengesini kontrol eder. Kandaki şekerin hücre içine kontrollü bir şekilde girmesini ve burada enerjiye dönüşmesini sağlayarak kan şekerinin normal aralıkta tutar. Eğer Pankreas insülin üretemezse, yetersiz üretirse ve/veya insülinin etkisinin bozulma (insülin direnci) gerçekleşirse kanda şeker oranı yükselir ve DİYABET yani halk arasında bilindiği üzere ‘şeker hastalığı’ gelişir. Diyabet Çeşitleri; • Tip 1 Diyabet • Tip 2 Diyabet • Gestasyonel Diyabet • Diğer Tipler Tip 1 Diyabet: Pankreastaki insülin üreten hücrelerin geri dönüşümsüz hasarı sonucu gelişen ve ömür boyu insülin tedavisi almayı gerektiren diyabet tipidir. Genellikle çocuk ya da genç erişkin çağda ortaya çıkar. Tip 2 Diyabet: En yaygın olan diyabet türüdür. İnsülin üretimi azdır veya yeterince düzenli salgılanıp etkili şekilde kullanılmamaktadır. Daha çok insülin direnci ile gösterir kendini. Diyet ve egzersizle tedavi edilebilmektedir. Bunun yanında bazı durumlarda ilaç ve insülin tedavisi kullanılmaktadır. 45 yaşından büyük şişman kişilerde daha yaygın olmakla birlikte artan obezitenin bir sonucu olarak, çocuklarda ve genç erişkinlerde de yaygın hale gelmektedir. Tanı erken konmaz ve tedavi edilmez ise ölüme bile yol açabilen ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Gestasyonel Diyabet: Gebeliğin 24. haftasından sonra ortaya çıkan şeker yüksekliğidir. Genellikle gebelik bittikten sonra kan şekeri normal düzeylere düşer. Kan şekeri yüksekliğinin gebelikte varlığı, özellikle bebeğin sağlıklı gelişimi açısından büyük önem taşır bu yüzden şeker yükleme testi yapılması gerekmektedir. Diğer Tipler: Daha az görülen tipler arasında genetik bozukluk ve kullanılan bazı ilaçlara bağlı diyabet yer almaktadır. Belirtileri; • Susama • Sık idrar • İştah kaybı • Yorgunluk • Derin ve hızlı solunum • Deride kuruma ve kaşıntı • Bulanık görme • Terleme • Baş ağrısı • Baş dönmesi • Titreme • Açlık hissi • Solukluk • Sinirlilik Beslenme Önerileri; 1. Sağlıklı beslenme diyabet tedavisinin temel yapı taşlarından biridir. 2. Besin gruplarından tüketilmesi gereken miktarlar yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivite durumlarına göre farklılık gösterir. 3. Kan şekeri kontrolünü sağlamak için diyetisyenin önerdiği miktarlarda besin ögesi çeşitli besinlerle alınmalıdır (Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme için önemli). 4. Her öğünde farklı besin gruplarına yer verilmeli, besin çeşitliliği sağlanmalıdır (Et, süt-yoğurt, tahıllar, sebze-meyve, yağlar gibi) 5. Kandaki glukozun ana kaynağı olan karbonhidrat tüketimine dikkat edilmelidir. 6. Karbonhidrat gereksinimi yaş, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi gibi birçok faktörden etkilenir. Bireye özgü önerilen karbonhidrat gereksiniminden az veya fazla karbonhidrat tüketilmesi kan şekerinde dalgalanmalara yol açar. 7. Öğün saatleri geciktirilmemeli, öğün atlanmamalıdır. 8. Diyabet tanısı alındığı andan itibaren beslenme tedavisi için bir diyetisyenle görüşmelidir.

Diyetisyen Sedanur ÖZDAMAR

E-mail: dytsedanurozdamar@gmail.com

İnstagram: https://www.instagram.com/dytsedanurozdamar/