google-site-verification=8SKVZvCgNq15inzikTP1VfTBOYQ81urWn55KV6iqqtw
Günlerdir ağzımızı bıçak açmıyor. Canımız yandı, yüreğimiz dağlandı ve gözyaşlarımız pınar olup çağladıkça çağladı.
Bu bir kader değil; göz göre göre ihmalkârlık, cinayetin daniskası.
Aldatılmışlıktır, yalnız bırakılmaktır, ciddiye alınmamak ve değersizleştirmektir.
Ortada bir değil binlerce problem var ve halkım elinden geldiğince olaya müdahil olmaya çalışırken bir de bakıyorsunuz ki, ta nerelere gelmişiz.
Dinleyen yok, anlayan yok, her bir ağızdan bir başka nakarat.
Birileri reklam derdinde; benim de sesimi duyun diyerekten.
Nerede bu devlet diye bağırıp duruyor. Garibime göre devlet yokmuş. Devlet var kardeşim, hem de tarihte hiç olmadığı kadar var. Devlet var kardeşim, hem de hiçbir milletin görmediği bir biçimde var. Tarihin her sahnesinde başka bir bayrak, başka bir isim altında ama devlet var. Senin bahsettiğin hükümet olsa gerek, hamd olsun o da var. Hem de son yüzyılda hiç olmadığı kadar var. İnadınıza var, topunuza var, ihanetlere rağmen var kardeşim.
Son yüzyılın, hiçbir zaman diliminde olmadığı kadar var. Dünya tarihinin görmediği bir afet dahi olsa Rabbime şükürler olsun ki hükümet var. Bu hükümetin ardında öyle bir güç var ki, yapılan şeytanlıkların da farkında. Atılan adımların da… Sizin bu ceplerinizde biriktirip biriktirip her tökezleme karşısında ortaya attığınız taşları biz kenara alıp, sabırla biriktirip ve olur ya bir gün Mekke’de, yine size atmasını da biliriz.
Devlet var kardeşim, zorunuza gidiyor görüyoruz ve kuduruyorsunuz farkındayız ama devlet var.
Reklam biter mi? Ürün çok, taliplisi çok, çığırtkan desen Maşallah sürüsüne bereket.
Kiminin kolunda haçı var hiç saklamadan bu milletle alay ederek, milletin ekmeğini kendi cebine atarken, kimsenin aklına gelmez reklama konu mankeni olduğu. Tipine baktığın zaman orta çağ Avrupa’sının karanlık sokaklarından haçlı ordusunun bir çapulcusunu görürsün.
Suyunu çıkarırdı reklamlar biliriz, dizi keyfimizin içerisine ederek. Bu da onlardan birisi, suyu ha çıktı ha çıkacak; yok aman efendim ahbap olmadan asla, çavuş bana ne lazım falan filan. Adamın niyetinin bile içine ettiniz, yazık sizin desteğinize. Gerçi sizin ki destek değil ama en azından öyle göstermeye çalışıyorsunuz. Ahbabın kendisi dedi ki biz bir aileyiz. Sizin yok hükmünde saydığınız, inanmayız-güvenmeyiz dediğiniz “asıl” olmadan bizim ahbaplığımızın manası yok dedikçe, siz “istemezükkk” naralarıyla satılmışlığınızın bedeli yeşilleri ortaya sermeye devam ettiniz. Hanginizin umurunda nerede ne kadar “can” yanmış… Bir de utanmadan demezler mi “devlete güvenmiyorum”. Yahu kardeşim siz bu devletin hastanesinde, devletin doktoruna mabadadınızı gösterip hemoroitinizi kestiriyorken güveniyordunuz da, size ait olmayan başkasının parasını yardımında mı güvenmiyorsunuz. Açtırmayın ağzımızı; Hem zaten kime iyi dediysek haçı da boynundan çıktı, kıçı da… Öyle bir aşamaya getirdiniz ki durumu, utanmasanız Kızıl haçı Ankara'nın göbeğine getirip, Kızılay'ı ateşe vereceksiniz. Benim memleketimin sokaklarında misyonerler devriye atıp, kartvizit dağıtarak “İsa Seni Seviyor” sloganlarının önünü açacak kadar ileriye götürdünüz. Elbette biz de İsa’yı çok seviyoruz ve ona sizin inancınızdan daha çok inanıyoruz ama mevzu başka olduğu için sizi de çok görmemek lazım aslında, siz görevinizi yapıyorsunuz.
Reklamın sonu gelmiyor ki… İmar Affı elbette iyi niyetle yapılmış bir çalışmaydı. O çalışmayı sulandıranlar kimler, kapsam genişlemesini isteyenler kimler ise onlar neden deklare edilmiyor. Asrın felaketine “abartmayın” diyebilecek kadar kursağı geniş olanlarda namus edebiyatının imla işareti aramak, atlas okyanusunun damlalarını saymaktan daha zor olsa gerek. Suç sizde değil, siz görevinizi yapıyorsunuz. Suç, bu halkın içerisinde bizden görünüp ama bizden olmayan gizli satılmışları göremeyen ve onlara inanan saf kardeşlerimiz dedir. Ne yapsınlar her gördükleri sakallıyı hacı, her başörtülüyü bacı zannediyorlar.
Millete gına geldi artık, böyle reklam mı olurmuş? Demeye kalmadan dizi başladı ve hemen o saniye bitti ve yeniden reklam. Haydaaa ne anladık bu işten?
Valla dizinin devamı haftaya kaldı ama kim ne der ise desin; eğer bu yönetmen, bazı oyuncuların ve hatta birçok oyuncusunun kıçına tekme vurmaz ise bu dizi bir daha tutmaz, onu da görüyoruz. Her ne kadar bu filmi seyretmek için yüz yıl bekledikse de birçok oyuncunun yönetmenin verdiği senaryo yerine başkalarının senaryosuna göre hareket etmesi bu filmi daha galaya gelmeden batırır bilinsin. Bari bizim beklediğimize, bu reklamlara sabrettiğimize ve bildiğimiz sonun göz göre göre değiştirilmesine müsaade etmeseniz…
Ne reklammış ama.