VEDAT KAN


BİR BİTMEDİNİZ GİTTİ…

.


Gururlanmamak elde değil. Memleketimde gerçekten çok güzel çalışmalar var. Çevre illerden gelen ilgi ve yoğunluk bunu gösteriyor. İlçelerden gelen ilgi ve yoğunluk bunu gösteriyor. Türkiye’min başka köşelerinden gelen ilgi ve yoğunluk bunu gösteriyor. Allah aşkına nankörlük etmeden bir de bardağın dolu tarafınız görün da.

Ne yönde güzel çalışmalar var diye soracak olursanız şayet, derim ki; sağlık alanında var, eğitim alanında var, spor alanında var, kültür ve turizm alanında var, enerji alanında var, teknoloji alanında var, inşaat alanında var. Var oğlu var… Ve göğsümüz kabardıkça kabarıyor da, birileri bu keyfin içine etmese…

Keyfimizin içine edenler hemen her kurumda var, temizliği belki çok zaman alacak ama inanıyorum ki bir gün temizlenirler. Öyle bir hal almış ki; Ya kardeşim bir bitmediniz gitti. Yeter artık düşün bu milletin yakasından. Amacınızın ne olduğu apaçık ortada ama sizden korktuğumuzdan değil, sizin yanınızdaki bizden olanlara olan saygımızdan size ses çıkarmıyoruz bilin da…

Nasıl mı?

Bir haftadır ilimizde bulunan Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeyim. İğne atsan yere düşmez. Her kes ama herkes canla başla çalışıyor. En düşük rütbeli personelinden, en kıdemli personeline varana kadar arı kovanı gibi hummalı bir çalışma ve her kes işini en iyi şekilde yapmanın çabası içerisinde, Allah var başarılı ve takdire şayan oldukları da ortada. Rabbim hakkıyla işini yapanın yanında yar ve yardımcıları olsun.

Sayın Rektörümü ve yönetimini bu vesileyle tebrik etmemek elde değil, her dalda her alanda bulunmak açısından bahçesinden tutun da dağ başına varana kadar her yerde, ilim ve teknolojiyi ve uygulamayı rayına oturtarak kendi kulvarında vatanına hizmet etmenin haklı gururunu yaşıyor. Ben inanıyorum ki daha iyisini yapmak için de çaba ve enerjisi de mevcuttur.

Eksikleri var mıdır? Vardır elbette. Aksamaları var mıdır? Vardır elbette. Hataları var mıdır? Vardır elbette ama kasıtları var mıdır diye soracak olur iseniz, hâşâ derim. Ama sayın rektörüm siz ne kadar gayret ve azim ile çalışır iseniz çalışın içinizde kasıtlı olanlar var derim. Bu kasıtlı olanlar sizin yaptığınız her çalışmayı bir kalemde havada yok etmektedir haberiniz olsun. Ve bu yazdıklarımda o kasıtlı olanlar içindir, diğerlerini tenzih ederim. Bunlar kim mi? İşini; başını kıçını sallayarak yapanlar derim, işine saygı göstermeyenler derim, işini bile isteyerek savsaklayanlar derim, işinden kaytaranlar derim, işine ve halkına saygı duymayanlar derim.

Gerekir ise isim ve saatte veririm ama gerek yok. Şehrimizin Atatürk Üniversitesine bağlı bir tıp fakültesi ve bu fakülteye bağlı bir hastanesi var ve bu hastanenin bütün güzide çalışmalarını sırf bir asistan kardeşimiz kahve içememiş diye heba edecek ise sözüm yok. Görevli asistan kardeşime söylemek isterim kİ; Hastanenize gelen insanlarımın büyük bir çoğunluğu çevre illerden veya ilçelerden gelen, izinli olarak gelen ve her türlü imkânını zorlayarak gelen sıkıntılı insanlardır umarım biliyorsunuzdur. Belki eğitimleri sizin birçoğunuz gibi akademik değildir ama anlayışları inanın birçoğunuzu da solda sıfır bırakır. Ayrıca oradaki çalışma şartlarınızın ve saatlerinizin ne olduğunu bilmemize de imkân yoktur, hem zaten biz vatandaş olarak ta bilmeye de mecbur da değiliz. O yüzdendir ki, günün hangi saatinde gelir isek gelelim, bu saatte gelinir mi diye saçma sapan bir soru karşısında şaşırdığımız için, cevap vermediğimiz zaman sakın yanlış anlamayınız ama sizden çekindiğimiz için değil, işini gerçek manada yapan diğer arkadaşlarınızdan utandığımız ve ardına saklandığınız o koruma kanununa muhalefet etmemek içindir suskunluğumuz.

Kardeşim hastaneye keyif için gelmiyoruz, şöyle gidelim de dertsiz başımıza bir dert açalım niyetiyle hiç gelmiyoruz. Geldiğimiz zaman da bu saatte gelinir mi, bugün buraya sizin gibi gelen, bugün sizin için üçüncü, bilmem beşinci ayağa kalkışım gibi dengesiz ve manasız cümleler ile sıkıntılı kafamızı iyicene sıkıntıya koymanızın âlemi yok sanırım. Lafı uzatmadan eğer hiç kimse için ayağa kalkmak istemiyor iseniz bu işin çok kolay bir yolu var, işinizi bırakırsınız ve gider evinizde paşa paşa oturur, hatta yan gelir yatarsınız olur biter.

Ben vatandaşım kardeşim… O hastaneye istediğim saatte gelirim ve sen de o görevde olduğun müddetçe bana olumlu ya da gerekçen ile birlikte olumsuz açıklamanla birlikte işini yaparsın. Ayrıca kahveni içerken de üçte kalkarsın on üçte…

Hiç kusura bakmayınız ama siz ve sizin gibiler hep vardınız. Belki bundan sonra da olacaksınız ama inanın sizin değil çevrenizdeki iyilerin hatırına suskunluğumuz devam edecektir.

Tekrar ediyorum, işin hakkıyla yapanımı tenzih ederim. Hak için, halk için çalışana Rabbim yardım etsin ama böyle “bugün sizin gibi vakitsiz gelenlere 3 tür – 5 tir ayağa kalkıyorum” zihniyetinde olana da Allah izan vicdan versin ne diyeyim. Asistan iken böyle postun kıllarını saydıran yarın hoca olduğunda kim bilir ne yapar. Bir bitmediniz gitti.