Mustafa Özdemir


AVRUPALI GENETİĞİ

.


[11/3 13:16] .: AVRUPALI GENETİĞİ

Süper Lig’de kötü günler geçiren temsilcimiz Galatasaray, Avrupa'da son 16'da dünyanın en iyilerinden Barcelona’ya konuk oldu. Kupa 2'de grubunu namağlup lider tamamlayan ve deplasmanda gol bile yemeyen aslan, Şampiyonlar Ligi grubunu 3. bitiren fakat Xavi ile müthiş bir çıkış yakalayan Barça karşısında da kalesini kapadı, müthiş maç golsüz sona erdi. 

Bu tarihi maçta bir çoğumuzun umudu yoktu aslında. Rakibi anlatmak o kadar zor, ve aynı zamanda o kadar kolaydı ki…
Kolay olan geçmişteki maçlarda nasıl oynadıklarını, ne yaptıklarını görüyorduk ve oyun stillerini biliyorduk. Zor olan şey, maç içinde neler yapabileceklerini kestiremiyorduk. Artık İniestalar, Rakitic’ler veya Messi gibi isimler yoktu ama Barcelona neredeyse takımı yenilemiş ve Xavi’nin gelmesiyle takım küllerinden doğmuş ve çıkışa geçmişti. Ligde ve Avrupa’da. Zor olan şey, bütün bu durumlara karşı Barcelona ilk maçta, neredeyse 100.000 kişilik bir Nou Camp cehenneminde avantajı almak, İstanbulda ki ikinci maça avantajlı gelmek isteyeceklerdi. Bu sırada maç içinde neler yapabileceklerini kestiremiyorduk biz futbolseverler için zor olan durum buydu. 

Ama Galatasaray, Avrupalı kimliğini tekrar gösterdi. UEFA Avrupa Ligi’nde bu sezon deplasmanda gol yememe serisini sürdürdü. Hem de böyle zor bir deplasmanda. Kadro değerleri 651 milyon euro, Galatasaray’ın kadro değeri ortalama 106 milyon euro. Tabi ki böyle bir maçta Galatasaray’ın her ne kadar Avrupa takımlarını sevdiğini bilsek bile, böyle güzel bir savunma kurgusu yapacağını belki de sanmazdık. 

Ama Cimbom, defans kurgusunu o kadar müthiş yaptı ki, Marcao ile Nelsson, hatasız oynadılar. Ayrıca sağ bek Boey sahanın iyilerindendi. Patrick Van Aanholt Barcelona’lı Adama Traore’ye karşı güzel bir maç çıkarttı. İlk yarı Kerem ile pozisyonlar vardı. Ah bir de gol olacaktı, tadından yenmezdi ama şans. Kerem kendisinden alışık olduğumuz tarzda bir koşu ile Barcelona ceza sahasına girdi, çekti vurdu ama savunmada son anda Garcia araya girerek ayağını koydu ve az farkla üstten kornere gitti. En ciddi pozisyonumuzdu belki de. Ama olabilir. Maç genelinde temsilcimiz kusursuz bir savunma oyunu oynayarak avantajı eline aldı. 

Inaki Pena, gerek soğukkanlı kurtarışları, gerekse akıllı paslarıyla sahanın yıldızlarından biriydi. Bazen 40-50 metre mesafeye öyle isabetli toplar attı ki, Galatasaray orta sahasındaki oyuncuların hiçbirinin atamadığı şekilde paslardı bunlar! Eğer dün Galatasaray orta sahasında da bir Pena olsa, belki topu daha fazla ayağında tutabilirdi Galatasaray. Ama sonuç harika Galatasaray için. 7 gün sonra İstanbul’da tek maç olarak oynanacak artık bu eşleşme. Galatasaray yine benzer bir ciddiyetle oynar, ortaya bir de Ali Sami Yen mucizesi çıkarsa, neden olmasın? Hayırlısı diyelim.