Daha önce AŞI hakkında birkaç yazı yazmıştım.
Bu yazılarda, AŞI’nın çok yararlı olduğunu, SALĞINI önleyecek en başta gelen tedbir
olduğunu ve hiçbir ciddi YAN ETKİSİNİN olmadığını vurgulamıştım!
Yetkililer, Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu Üyeleri, bu hastalığın uzmanları devamlı
söyleyip bilgi veriyorlar; yararından, olmamız gerektiğinden bahsedip aşıya davet
ediyorlar...
DAHA NE YAPSINLAR, NE YAPALIM?
Aradan 5-6 ay geçmesine ve aşılamanın bariz ilerlemesine rağmen; hala aşıya karşı
DİRENÇ var! Hayret ki hayret...
AŞI OLMAMAKLA; Salgını körüklediğiniz, ekonomiyi küçülttüğünüz, yoksulluğu
artırdığınız; HALKIN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATTIĞINIZ için büyük günahlar işlediğiniz, ap
açık meydanda!
Sizlerinde bunu anlamanız gerekir
Bu olumsuz durumu ve havayı görünce:
Başına bir şeyler ekleyerek, eski yazımı sunmak istedim! Belki yararı olur, birkaç
kişi okur...
Aşımızı olalım, tedbirlere uyalım; hastalık sönmüşken alevlendirmeyelim, hastalık
yenilmişken, bizi yenmesine fırsat vermeyelim...
Hoşça kalın. Uz. Dr. Ayhan YİĞİT
AŞI OLUYORUZ – 3 - 12 Mart 2021 Erzurum
AŞI OLMADA TEREDDÜT NİYE?
Geçen ki yazımda: AŞININ ülkemizde bayağı yapıldığını, iyi sonuçlar alındığını;
Antikor düzeyinin yüksek olduğunu, dolayısıyla koruyucu özelliğinin yeterli olduğunu,
Yan etkilerinin bulunmadığını, aşı üretme tekniğinin yeni olmadığını, aşıların üstün
değerlerinin olduğunu,
Birçok Bulaşıcı Hastalıkların AŞI sayesinde yok edildiğini, herkese eşit uygulandığını,
Dünya Sağlık Örgütü tarafından da takip edildiğini,
AŞIYA karşı olmanın ve yaptırmamanın; Bilme, Tıbba uymadığını,
AŞILAR, hakkındaki bilgilerin; yetkililerden, Bilim Kurulu Üyelerinden ve Uzmanlardan
alınması gerektiğini,
Yetkisiz ve Tıp dışı kişilerin, söylediklerinin yanlış ve zararlı olacağını, iyilik yerine
kötülük getireceğini, Salgını azdırabileceğini,
Bunun sebeplerinin neler olduğunu anlayamadığımı, yazmıştım…
AŞIMIZI OLP KURALLRA UYARSAK:
Güzel gelişmeler olur, vaka ve hasta sayıları azalır, kısıtlamalar gevşer ve kalkar…
Bunu gördük, daha çok göreceğiz!
Aynı zamanda bu güzel davranışlarla; ALLAH’IN bize verdiği ve ‘’sağlığınızı koruyun ‘’
diye emrettiği, vücudumuzu korumuş olacağız.
Ayrıca insan haklarına saygı göstermiş olup, onlara zarar vermemiş olacağız! Kişilere
hakkını HELAL et, deme durumuna düşmeyeceğiz!
Kime zarar verdiğimizi bilmediğimiz için, o kişilerden HELALLIK DA alamayacağız! Kim
ister bunu?
Güzel gelişmeler var, VAKA ve HASTA sayıları azaldı. Kısıtlamalar çoğunlukla
kaldırıldı… Vatandaş rahatladı; temiz havanın, güneşin tadını çıkarmaya başladı…
İş yerleri açıldı, çalışan işine kavuştu, evine ekmek götürme mutluluğuna ulaştı!
Ekonomi dengesi düzelmeye başladı… Biz bunları istemiyor muyduk?
Kim, kimler bu kara tabloya sebep olmak ister?
İnsana, insan sağlığına, ekonomiye yardımı mı; yoksa bunlara taş koymayı mı
seçelim?
AŞIYA karşı olursak, yaptırmasak; salgın artacaktır! Kazanımlar kaybedilecektir,
kısıtlamalar artacaktır! Bunu isteyen olur mu?
Ülkemizde, bu olumsuz görüşün/fikrin olması ve yayılması; beni bir hekim olarak
üzüyor ve düşündürüyor!
Vakalar, haritalar, renkler ve uygulamalar gözümüzün önünde;
HEP BERABER; kurallara uyarak, tedavimizi yaptırarak, AŞIMIZI OLARAK Allah’ ın da
yardımı ile bu salgından kurtulacağız!
BUNU İSTEMEYEN VAR MI, OLABİLİR Mİ? KARAR SİZİN!
KORONA sız bir gün- yıl dileğiyle…
Hoşça kalın, EVDE KALIN. Dr. Ayhan YİĞİT
Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı
