Nurullah Özkılıç


Açılır Bahtımız Bir Gün

.


Karamsarlık ve ümitsizlik içerisinde kıvranan biçareler için bir çıkış yolu bulmak gerekiyor. Dert ve sıkıntılarla dolu bir dünyayı aydınlatacak ışıklar, kutup yıldızları ve Zühre yıldızı aydınlığında hayata yeniden dönebilmenin yollarını aramak gerekiyor.
Kan ve gözyaşına boğulmuş, ıstırap ve sıkıntılar içinde ruhu cendereye sokulmuş nice garipler var ki hayat onlar için zindandan farksızdır. Beyni zonk zonk zonklayan talihsiz insanların imdadına yetişecek bir reçete çok önemli görünüyor.
Ümitsizlik bir beladır, kime musallat olursa sonu intiharla biter. Ekonomik sıkıntılar içerisinde başı dertten kurtulmayan binlerce insan, adaletsizlik, haksızlık, temel insan hak ve hürriyetlerinden mahrum bir çile yumağı içerisinde boğulmaktadır. Böyle bir tablo karşısında huzur o toplum için uzak bir hayal olabilir.
Ancak, her türlü çile ve ıstıraba rağmen bir çıkış yolu bulmak iradeli ve inançlı insanlar için mutlak bir zarurettir. İnançlı insanların tükenmesi, ümitlerini kaybetmesi söz konusu olamaz, onlar için ümitsizlik diye bir şey asla mümkün değildir. Zira iman insanı en zor şartlarda bile yeni ufuklara taşır ve mutlaka bir çıkış yolu gösterir.
Hazreti İbrahim ateşe atıldığında birçok peygamberin ruhaniyeti yardıma koşmuştu, o yardımı Allah’tan beklemiş ve “ Allah bana kâfidir, o ne güzel vekildir.” diyerek hasbi, hasbi iniltileri ile kalbi fısıltılarını Allah’a açmıştı. Cenab-ı Hak, ateşi berd ü selam’a çevirmiş, ateş bir cennet bahçesi olmuştu.
Yüce Allah, Kuran’da: “Ancak, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” Hatta tefsir âlimleri bir zorluktan sonra iki kolaylık vardır, diye yorum getirmişlerdir. Zorluklar, çile ve ıstıraplarla dolu bir hayatı cennet asa bir bahara çevirmek için iman, teslim ve tevekkül gemisi ile selamet sahiline yol almalıyız.
Rahmetli Akif:
“Saye sarıl, Allah’a dayan, hikmete ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
Yeis öyle bir bataktır ki düşersen boğulursun,
Ümide sımsıkı sarıl seyret ne olursun.” diyor..
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Tefviz Name’si bu hususta gönül rahatlığı için tam bir çıkış yolu, eksiksiz bir reçete misalidir.
“Hak şerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler,
Arif anı seyr eyler,
Mevla görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.”
İşte bu dörtlük ümitsizlik girdabına düşmemek için bir ışık olarak yolumuzu aydınlatabilir. Yeter ki doğru kaynaktan beslenelim, ilham kaynağını unutmayalım.
Kuran bu hususta birçok ayetlerle insanlar için aydınlatıcı mesajlar sunar: “Her kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu sağlar. Onu hatır ve hayaline gelmeyen bir taraftan rızıklandırır. Her kim Allah’a tevekkül ederse O, ona yeter.”
Bunun için sabredin ve çalışın, aşk ve heyecanınızı yitirmeyin, Allah kulunu darda bırakmaz. Kul daralmayınca Hızır yetişmezmiş.
Bu dertler, bu sıkıntılar biter, karanlıktan sonra şafak yakın demektir. İnanın, güçlü olun, dağılıp parçalanmayın, bir ve beraber olun, Allah bize kâfidir.
Allah’ın hesabı farklıdır. Hilebazların hilesini başlarına çevirir.
Bizler gözyaşı ile seccadeye biraz yapışalım, dosdoğru bir mümin olalım, gerisini hiç düşünmeyin, mutluluk ve saadet kapıdadır ve huzur yakındır.
İbrahim Hakkı Hazretleri:
 
“Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz Ya!
Sebepler halk eder Mevla, kerem babın kapatmaz Ya!
Benim Hakk’a münacatım, değildir rızk için hâşâ,
Hüda rezzak-ı âlemdir, rızıksız kul yaratmaz Ya!”
Nurullah Özkılıç
Eğitimci Şair ve yazar
İlahiyatçı