Nurettin ŞENEMRE


GEBZE?DE YÜKSEL ERCAN


Siyasetin en önemli ilçelerinden biri Gebze?dir. Değerli meslektaşım çok eski dostum Yüksel Ercan AK Parti?den Belediye Başkan Aday Adaylığı için müracaatını yapmıştı. Ercan son derece samimi ve sıcak kanlı, hayatla barışık, sosyal yönü kuvvetli, iyi bir insan. Yaşadığı bölgeye hizmet etmek herkesin olduğu gibi Yüksel Ercan?ın da hakkı. Kocaeli?nde de önemli bir kesim tarafından tanınan ve bilinen bir isim. Yolu güzel ve kutlu bir yol. Biz burada nasıl ?Her şey Gölcük için? diyorsak, Yüksel Ercan da Gebze?de ?Her şey Gebze için? parolasıyla yola çıkmış. Şöyle bir bakıyorsunuz, aday adaylığını açıklaması Gebze?de yarattığı heyecanı Kocaeli?nin diğer ilçelerine kadar taşımış. Anlatmak istediğim, ismi kamuoyunda kabul görmüş. Hepimiz biliyoruz ki belediyeler halka birinci derecede hizmet götüren müesseselerdir. Demokrasinin de en güçlü ayağı yerel olanıdır. Hizmette tarafsız olabilmek, kapıları tüm vatandaşlara açık tutmak, son derece önemlidir. İşte Yüksel Ercan da Gebze?de bunların mücadelesi ve azmi içerisinde. Ben diyorum ki aday olursa iyi olur güzel olur. Çıktığı kutlu yolda başarılı olması dileğimdir.

Paranın Gücü

Gazi Osman Paşa?da büyük bir hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan yeğenimin anlattığı bizzat şahit olduğu bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.

Büyük bir hastanede özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Her zaman olduğu gibi yoğun bir gün yaşıyorduk. Öğlen saatlerinde hastanenin acil kapısına yaklaşan ambülansın acı acı siren sesiyle bir anda ortalık hareketlenmişti.

Sedyede yatan tahminen yirmi beş otuz yaşlarında genç bir delikanlıydı. Çalıştığı inşaatta ağır bir cisim ayağının üzerine devrilmiş bir süre ayağı bu ağır cismin altında azilmiş hasar almıştı.

İnşaata çağrılan ambülans onu aldığı gibi en yakın olarak bizim hastaneye getirmişti. Bende onlarla birlikte sedyeye eşlik edip ameliyathaneye kadar gelmiştim. Az sonra ilk muayeneyi yapan doktor işin içinden çıkamayınca bir başka doktor gelip hemen film falan çekmişler ayağın çok hasar aldığını ve kurtarılmasının mümkün olmayacağını söylediğini işittim.

Acil ameliyat olması için yakınlarına ulaşıp hastaneye çağırdılar. Gelen sadece eşi beş yaşlarında bir erkek çocuğu ve işcinin ağabeyi olan genç bir adamdı. Adam ve kadına dudaklarını büküp ? Ümitsiz vaka yapacak tek şey kangren olmadan dizden kesmektir. Acil onay vermeniz gerekiyor dedi.

Hasta yakınları bu sözler karşısında harap olup yıkılmışlardı. Küçük çocuğun duymaması gerek şeyi duyması ağlamaya başlaması olayın en dramatik boyutu olmuştu. Karasız bir şekilde doktora baktılar ne diyeceklerini bilemez haldeydiler.

Tam o sırada oldukça iyi giyimli bir bey koşar adımlarla yanımıza geldi. Doktora hastanın durumunu sordu. Doktor

? Siz kimsiniz beyefendi yakını mısınız

? Ben çalıştığı inşaat şirketinin sahibiyim bu delikanlının durumu nedir ne gerekiyorsa yapın lütfen dedi.

Doktor ona ayağın kangren olmaması için dizden kesilmesi gerekiyor deyince Adamın sesi koridorları inletti

? Beni iyi dinle doktor bey o ayak kesilmeyecek ne yapın ne edin ama kurtarın parası maliyeti ne ise ben karşılayacağım.

Doktor cep telefonu ile bir kaç yeri aradı.

? Beyefendi kaba hesap Altı yüz bin lira maliyeti çıkar dedi

İşveren adam kaç para olursa olsun kardeşim çocuğun ayağını kurtarın dedi. Yarım saate kalmadan hastane dışından da üç doktor daha gelip ameliyata girdiler.

Bu olayın ne şekilde bittiğini nasıl neticelendiğini öğrenemedim. İki buçuk ay sonra o işçiyi kolduk değnekleri ile hastanede görünce içime bir sıcaklık bir mutluluk yayıldı. Yanına gittim

? Geçmiş olsun kardeşim nasıl oldun ayağın ne durumda dedim

? Allah razı olsun abim Allah işverenimden razı olsun o olmasa şimdi sakat ve topal kalmıştım. Ameliyat çok başarılı geçti. Ayağım kurtuldu hızla iyileşiyor Elhamdülillah.

Para veren o işveren ve kararlılığı sayesinde genç bir insanın ayağı kesilmekten altı yüz bin liraya kurtulmuştu.

Ya para verecek biri çıkmasaydı düşünmesi bile korkunçtu..

Metin Yiğit