Amerikan tarihi; yeni kıta`nın keşfiyle başlamış olarak kabul etsekde Amerikalılar bu tarihi MÖ:30 bin yıl öncesine veya 12 bin yıl öncesine götürerek başlatıyor, Amerikan History kitaplarında böyle ifade ediyorlar. Amerikalılar ne derse desin gerçek olan şu ki, Krıstof Kolomb?un adaya ayak basmasıyla olaylar gelişmeye başlamıştır. 1500`lerden sonra yeni kıtaya yılda ortalama 250 bin kişi göç etmiş ve kıta`nın gerçek sahipleri için acılı günler başlamıştır.
O tarihlerde Avrupa?dan; İflas etmiş asilzadeler, ordudan atılmış askerler, dini baskılardan kaçanlar, suçlular, katiller, gemilerle; Kanada ile Meksika arasındaki bölgelere akın etiler. İlk önce Kızılderililerden ve yerlilerden ürün yetiştirmeyi öğrendiler. Yerlerini sağlamlaştırdıktan sonra, gümüşü ve altını buldular. Altının bulunması Avrupalı sömürücülerin iştahını kabarttı. Akın akın Amerika?ya göçler başladı. Bu öyle bir istilaya dönüştü ki, milyonlarca insanın yok olmasıyla sonuçlandı.
Yerli halkın ayıklanması, köleleştirilmesi, madenlere gömülmesi, çiftliklere bağlanmasıyla sonuçlandı. Doğu Hint adalarının keşfi, işgali sonucunda yağmalanması, Afrika zencilerinin ticari avlanma sahasına dönüştürülmesi, Komprador zümrelerinin teşekkülünü alevlendirdi. Böylece Kapitalist sistemin doğuşunu ve gelişmesini başlatmış oldular.
Kıristof Kolomb`la başlayan yağmalar üç asır sürdü. İşe yerli halkın iyi uşaklar yapılması, ardından köleleştirme safhasına geçildi. Amerikan kıtası tarihin ender gördüğü, talan, yağma, şiddet furyasıyla yüz yıllarca soyuldu. Köle yapılan halk, korumasız, bakımsız, yarı aç bırakılarak salgınlar, mikrobik hastalıklara, açlıktan aşırı çalışmaktan veya efendilerinin kurşunlarıyla can verdiler. Yerliler bu vahşet karşısında toplu intiharları seçtiler. Yüz yıldan biraz fazla sürede Meksika nüfusu 25 milyondan,1,5 milyona düştü. Peru?da nüfus kırılmış yüzde 95 azalmıştı. Haiti de, üst kuran Kolomb? ada halkından üç ay içinde belirli miktarlarda altın toplamasını emretti. Getirenlerin boyunlarına bakır halkalar asıldı.
Getirmeyenlerin elleri kesilerek kan kaybından ölümleri sağlandı. İki yıl içinde yerli Arwak halkının nüfusu 250 bin den 125 bine düştü. 1515`lerden 1650`lere gelindiğinde yerli halktan hiç kimse kalmamıştı. Tam bir soykırım işlenmişti. Küba?da bulunan Papaz B.De Las Casas yapılan işkenceyi anlatırken gördüklerine kendileri bile inanamıyordu. 1498`den 1507` ye kadar üç milyon insan yok edilmişti.
Bugün ABD`lilerin ataları kolonilerini kurduktan sonra Kızılderili katliamına başladılar. Kızılderililere ait tüm kültürel ve insani dokuyu yok ediyorlardı. Sadece şu örnek işin vahametini ortaya koymaya yeter. Eğer Kızılderililer yaşasaydı bugün 150 milyon olacaklardı. Yine köle tacirleri tarafından getirilen insanların sayısı 50?100 milyon civarında olduğunu kabul edersek işin boyutunu görürüz.(Roger Guruday) İşte milyonlarca insanın ölümüyle kurulan Amerikan tarihinin başlangıcı bu acılara dayanıyordu.
