Enver Güler


Rızkın onda dokuzu ticarettedir .


Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz  Rızkın onda dokuzu ticarettedir, demiştir. Gerçektende ticaret yapmak  bazen kazandırır, bazen zarar ettirir. Ama günümüzde ticaret yapmak öyle bir hal aldı ki içler acısı. Bir işyerinin kirası, vergi, stopaj, sigorta, muhasebe, elektrik, su, doğalgaz, çayı, kahvesi, yemeği vs. elin cebinden çıkmaz olur. Peki  iş boyutuna geldiğimiz zaman öğlen vakti olup da siftah yapamayan esnaflar vardır. Kasasını açsan tamtakır, kasaya baksan sinekler vızıldaşıyor vaziyettedir.                                                                                                                                                             
       Çünkü artık vatandaşın alışveriş yapacak ne bütçesi kaldı, ne de  parası. Mutlaka herkesin bankaya ev veya araç kredisi borcu vardır. Haliyle böyle olunca, vatandaşta kemer sıkma politikası uygulayarak fazla harcama yapmıyor, alışverişe çıkmıyor, böylelikle piyasaya da sıcak para girmiyor.
      Esnaf malını almış çekini kesmiş rafa koymuş satılacak diye beklesin dursun iş yok, para yok, çekin günü gelir ödeyemez. Bankadaki eksi bakiyeler zorlanır kredi kartlarının son limitleri çekilir ve hep günü kurtarma peşinde geçer ömrü.
     Çalışan kesime baktığımızda ise ay sonunu zor getirir ve zaten kıt kanaat geçinmektedir, karı koca çalışıyor ise maaşın birini yiyelim birisi ile de  ev kredisi ödeyelim düşüncesindedir. Çünkü oda haklıdır, herkes başını sokacak bir ev alma peşindedir. Kira ödeyeceğimize ev taksiti öderiz düşüncesi ise mantıklıdır.
      Tabii yaşadığımız yer konumu ile Erzurum  cennet bahçesi gibidir. Burada yaşayanlar olarak çok şanslı olduğumuzu bilmeyen yoktur. Ama şehir olarak turizm şehri desek turizm şehri değil, sanayi şehri desek sanayi şehri değil, hayvancılık yok, tarım yok, garip bir şehir olduk vesselam. Bu durumda önümüzdeki yıllarda Erzurum  nasıl bir şehir olacak, nasıl gelişecek durumu ne olacak, o da belli değil. Emekli ve memur şehri olmakla beraber, pahalı bir şehir olma yolunda da emin adımlarla gidiyoruz.
       Fakat durum böyle iken bununla ilgili siyasilerimizin de Erzurum`un  konumu ile ilgili bir yol haritası çizmek gibi de bir düşünceleri de yok gibi gözüküyor. Sanayi şehri isek, Erzurum`a yatırımcıların gelmesi sağlanmalı teşvikler verilmeli, fabrika arazisi alanları gösterilmeli ve Erzurum`a yatırım yapmak isteyenleri ikna edecek girişimler yapılmalıdır. Turizm şehri olacaksak, ona göre yatırımcılara otel motel  termal tesis alanları yapmak için alanlar gösterilmeli, bürokrasiyi azaltmalı insanların tatillerini Erzurum`da  geçirmeleri için cazip, çekici, ikna edici projeler sunulmalıdır. Bunları becerdiğimiz vakit, işte o zaman Erzurum`a insanlar tatil yapmaya gelir. Büyük ölçekli fabrikalar kurulur. İşsizlik azalır ve sıcak parada yavaş yavaş piyasaya akmaya başlar.
      Yoksa bunları beceremezsek, üniversiteli  öğrencilerinin tatilden dönmesini Hacı yolu bekler gibi gözetler dururuz. Tabi bu söylediklerimi yapacak, olanların başında da Erzurum`umuzu temsilen Ankara`da görev yapan sayın iktidar Partimizin milletvekilleri olacak, girişimlerde bulunup Erzurum`un  tanıtımını yaparak yatırım yapmak isteyen firmaların temsilcileri ile birebir görüşüp, Erzurum`a  gelmesini sağlamakla da yükümlüdürler.
      Ama maalesef milletimizin vekilleri birbirleri ile kavga etmekten, karşılıklı olarak birbirlerinin açıklarını aramaktan ve bir açıklarını yakaladıklarında ise  bunu kamu oyu ile paylaşarak zevk almaktan vazgeçmelidirler. Ve artık Erzurum  için bir şeyler yapmanın zamanı gelmiş ve geçmektedir. Erzurum`da size oy veren  vatandaşların verdiği krediyi de hızla tüketmektedirler.
       Çünkü esnafımız akşam kasasını açtığı zaman para kazanmış ise, işleri iyiyse ay sonunda çekini veya kredisini,suyunu, elektriğini,doğalgazını  ödeyebiliyorsa mutludur. önemli gün ve geceleri kutlamakla, cep telefonlarına mesaj atmakla,Kanun çıkarıp poşeti parayla etmekle esnafa ve  Erzurum`a hizmet olmuyor. Bunlar esnafın umurunda değil. esnaf kasasına, vatandaş cebine girene çıkana bakıyor. Bir an önce sayın vekillerimiz, Belediye Başkanlarımız birlik beraberlik içinde halkın arasına inmelidirler. Sırf görüntü olsun diye halkın karşısına çıkmamalıdırlar. İnsanlar artık bu zor hayat şartları altında gün geçtikçe ezilmektedirler ve biran önce Erzurum için vekillerimizin icraatlarını beklemektedirler. Eğer  bu dediklerimi  yapamayacaksanız yazımın başında dediğim gibi herkes bildiği işi yapmalıdır.  bilmem anlatabildim mi...
Saygılarımla.