Necati Güngör


CAMİ İŞGALİ


 Diyanetimiz alem bir kuruluş.

 Her türlü keyfiliği içinde barındırsa da, hesap soranı yok.
 İmamlar, arkalarında namaza durulan insanlar.
 Dokunulmazlıkları var.
 Siyaset yapmalarına izin bile çıkacak neredeyse. Çünkü, iktidar bunu ciddi ciddi düşünüyor.
 Her camide bir imam odası.
 Odada bir masa ve misafir koltukları.
 Sanırsınız, burası resmi daire.
 Namazlar dışında buraları güzel birer oturma ve sohbet yeri haline dönüştürülmüş.
 İmam efendiler, misafirlerini buralarda ağırlıyorlar, çay ikramını da bu odalarda yapıyorlar.
 Cuma günleri camiler için verimli bir gün.
 ?Camiye yardım? adı altında cemaattan paralar toplanıyor.
 Makbuz filan yok, hesap soran da...
 Paralar bir kutuya atılıyor, oradan gideceği yere aktarılıyor.
 Cemaat bıkmış vaziyette.
 Ha, bir de cami işgalinden söz ediliyor.
 Ankara Kocatepe camii, eski imamının işgali altındaymış.
 İmam efendi üç yıl önce emekli olduğu halde camiyi ve oradaki makam odasını bir türlü terk etmiyormuş.
 Halen, camiin imamıymış gibi davranıyormuş.
 İmam, aynı zamanda eski mevlidhanlardan.
 Çok iyi mevlid okur. Sesi güzeldir.
 Galiba, mevlid bağlantılarını camiden yapıyor.
 Ha, bir de camiin avize sorunu var.
 Tam 7 ton ağırlığında bir avize.
 20 yıldır çelik halatlarla asılı ama, bu güne kadar hiç bir kontrol yapılmamış.
 Metal yorgunluğuyla aşağı düşse, kimbilir kaç kişinin canına mal olur.
 Diyanet bu konuda duyarsız kalıyor,
 Cemaat ise bu avizenin altında korkulu anlar yaşıyormuş.
 Peki, müftüler ne yapar?
 Cami murakıpları ne için var?
 Milletin camiinde bir işgal nasıl olur?
 Toplanan paraları, koptu-kopacak denilerek insanlara korku yaşatan bu avizenin durumunu kim sağlama alır?
 Sorular cevap bekliyor.
 Ne yani, cemaat derdini fesli Kadir?e mi anlatsın?