Nurettin ŞENEMRE


İYİLİK HAREKETİ


Bizim en büyük özelliğimiz iyilik hareketini toplumsal olarak içimize sindirmemiz ve yurdun her yerinde sürekli yaygınlaştığını görmemizdir. İnsan sevgisinin ta kendisidir iyilik hareketi. Eğitime destek olmak, gençlerimize sahip çıkmak, hasta ve bakıma muhtaç olanlara el atmak, iyilik hareketidir. Sokakta elinde tartıyla bir liranın peşinde koşan minicik yavruları kurtarmak içindir o iyilik hareketi. Bir hastanın ilacını almak, soğuktan donmasınlar diye bir ailenin yakacak ihtiyacını karşılamak, kimi zaman minicik yavruların saçını okşamak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek, güzel bir iyilik hareketidir. Var olmanın en önemli sebebi var olanlara sahip çıkmak, onların yanında olmaktır. Türkiye?nin 81 vilayetinde iyilik hareketlerini haklı mecralarda görürüz. Hepsi güzeldir, insanın içinden gelen aklını ve fikrini doğru kullanıp, ?Ben bu dünyada yaşıyorsam, önce insan olmalıyım? diyenlerin felsefesidir iyilik hareketi. Pazarda akşamüstü yanındaki minicik yavrusuyla atık toplayan bir anneyi görüp, onu bir manava sonra da bir markete götürüp, ihtiyaçlarını karşılamaktır iyilik hareketi. Kimi zaman fakir fukara, garip gureba alsın diye fırınlarda askıya ekmek bırakmaktır iyilik hareketi. Türkiye?nin bekası için mücadele eden askerlerimize yün çorap örmek, mektup yazmaktır iyilik hareketi. Yandaki hasta komşuya bir tas çorba, evleneceklere güzel bir armağandır iyilik hareketi. İşte biz, toplum olarak iyilik hareketlerinde güçlendiğimizde ve bir gün biri yanımıza gelip bir dilek tut dediğinde sözümüz şudur; bu kadar iyilerin olduğu bir dünyada dileğim her zaman iyi kalmak.

BİR KAZ GÖNDERSEM YOLAR MISIN

Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.

Padişah ihtiyarı selamlamış.

? ?Selamünaleyküm ey piri fani?

? ? Aleykümselam ey serdar?ı cihan??

Padişah sormuş.

? ? Altılarda ne yaptın ??

? ? Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor??

Padişah gene sormuş.

? ? Geceleri kalkmadın mı ??

? ? Kalktık?Lakin, ellere yaradı?? Padişah gülmüş.

? ? Bir kaz göndersem yolar mısın ??

? ? Hem de ciyaklamadan?? demiş adam.

Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah baş vezire dönmüş.

? ? Ne konuştuğumuzu anladın mı ??

? ? Hayır padişahım?? Padişah sinirlenmiş.

? ? Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.?

Korkuya kapılan baş vezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor?

? ? Ne konuştunuz siz padişahla? ??

Adam, baş veziri şöyle bir süzmüş.

? ? Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim..?

Baş vezir, yüz altın vermiş.

? ?Sen padişahı, serdar?ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu? ??

? ? Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi..?

Vezir kafasını kaşımış.

? ? Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek??

Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.

? ? Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.?

Vezir bir soru daha sormuş?

? ? Geceleri kalkmadın mı ne demek ??

Adam bir yüz altın daha almış.

? ? Çocukların yok mu diye sordu.. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim??

Vezir gene kafasını sallamış.

? ? Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek??

Adam gülmüş.

-? Onu da sen bul??

 

BEN BİR AYNAYIM

Bir gün Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV) ve Ebubekir (ra) beraber geziyorlardı. Karşılarına Ebu Cehil çıktı.

Ebu Cehil, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV) ?i gördü ve ?Haşimoğlularından bir çirkin belirdi? dedi. Peygamber efendimiz haddini fazlasıyla aştın fakat doğru söyledin dedi.

Sonra Ebu Bekir, Peygamber efendimize bu kendiniz bilmez ne söylüyor ?Sen bir güneşsin, parla ve dünyayı aydınlat.? Dedi.

Peygamber ona da, ?Doğru söyledin ey Ebu Bekir? dedi.

Tanık olanlar bunun nedenini sordular?

Peygamber: ?Ben bir aynayım, kim bakarsa bende kendini görür? diye cevap verdi.