Akgün, Botoksun kasların çalışmasını 4-6 ay süre ile hafifleten-durduran bir ilaç olduğunu ifade ederek, “Küçük iğneler ile deri altına az miktarlarda verilir. Gereksiz yere fazla çalışıp kırışıklığa sebep olan yüzümüzün sarkmasına sebep olan kısımlara yapılır. Örnek olarak gözde kaz ayakları bölgesindeki üç noktaya, kaş çatma çizgisinde 3 yada 5 noktaya, alın kaldırma durumunda çıkan çizgilerin belli alanlarına yapılır, yüz sarkmalarında yine yüz ovalini oluşturan bölgelere dudakta dudağı meydana getiren çizgilerin içine yapılır. Aslında bu bölgede amacımız çalışan kasları engellemektir” dedi.
Akgün Botoksun ayrıca göz çevresi kırışıklıklarını gidermekte ilk düşünülmesi gereken tedavilerden birisi olduğunu belirterek, “Özellikle genç yaşlarda göz çevresi kırışıklıkları mimik hareketlerine bağladır. Göz kasımız, gözü çevreleyen yuvarlak bir kastır ve bunun fazla kasılması fazla çalışması halinde erken yaşta bu bölgede kırışıklıklar başlar. Bu kırışıklıklar zamanla gülmeseniz bile konuşmasanız bile mimik yapmasınız bile belirgin hale gelir. Bunu bir pantolonun paçasının kıvırmak gibi düşünebilirsiniz biliyorsunuz kıvırdıktan bir süre sonra açsanız bile o bölge kırışık hale gelir. Bu yüzden göz çevresi erken yaşta gülerken konuşurken çok kırışan kişiler botoks yaptırırlarsa bu bölgeyi açılmasını ve kırışmasını engelleyebilirler. Ancak ileri yaşlarda bu bölgede mimik çizgileri dışında göz derisinde yaşlanmada meydana da gelir. Göz çevresi kapağında düşmeler meydana gelir göz kapak altında sarkmalar meydana gelebilir bu durumda botoks tek başına yeterli olmaz bu tür kişilerde radyofrekans, lazer, mezoterapi gibi yöntemlerinde ilave edilmesi sonuçların çok daha iyi olmasını sağlar. Ayrıca zamanla kaş düşüklüğü yüze yorgun ve mutsuz ifade verdiği için botoksun çok faydasını görebiliriz. Çünkü göz kasımız gözü aşağıya doğru çeker bunun zayıflatılması kaşın otomatik olarak kalmasını sağlar buda kişiye dinamik ve sağlıklı görüntü verir” şeklinde konuştu.
