Yamalı Torba Kanun Teklifiyle Maalesef Karşı Karşıyayız

.


İYİ PARTİ 20.05.2022 15:32:00 0
Yamalı Torba Kanun Teklifiyle Maalesef Karşı Karşıyayız

 

İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli’’ Esnafın, sanatkârın, çiftçinin, memurun, sanayicinin, öğrencinin, emeklinin, umutları kırılmış gençliğin hiçbir sorununa çare olmayan, fırsatçı, yeni bir yamalı torba kanun teklifiyle maalesef karşı karşıyayız’’

Gazi Meclisinde İYİ Parti Adına söz alan Erzurum Milletvekili Naci Cinisli’’Esnafın, sanatkârın, çiftçinin, memurun, sanayicinin, öğrencinin, emeklinin, umutları kırılmış gençliğin hiçbir sorununa çare olmayan, fırsatçı, yeni bir yamalı torba kanun teklifiyle maalesef karşı karşıyayız. Yabancı yatırımcıya devletin olmadığını ispatlamaya çalışan, ülkenin parasının değerinin en dipte olduğunu gururla söyleyebilen bir bakanın başında bulunduğu, daha kötü yönetilemeyecek ve kritik önemde bir bakanlığı ilgilendiren kanun teklifi gündemimizde. Torba kanunlar, AK PARTİ'nin milletimize doğrudan sunamadığı tuzaklı maddelerin kamuflajı olarak kullanılıyor. Bu yüreksiz ve sinsi tavra karşıyız. Bu sakıncalı tavrın ülkemize, milletimize yararı olduğunu kim düşünebilir?’’Dedi

Kur korumalı mevduat uygulamasını İYİ Parti olarak son derece sakıncalı buluyoruz

Amerikan dolarına endeksli, ucu açık faizli, pimi çekilmemiş bir el bombası olarak görüyoruz, üstelik pim Amerikan Merkez Bankasının elinde. AK PARTİ iktidarı Türkiye'nin ekonomik kaderini dolara endeksleyerek Amerikan Merkez Bankasının insafına bırakmış durumda. Bu, çok sakıncalı bir durumdur. Amerikan Merkez Bankasının faiz artırmasıyla doların uluslararası hareketlenmesinden kırılgan Türk ekonomisi menfi olarak fazlasıyla etkileniyor.

Belediyelerin vergi gelirleri üzerinden ayrılacak yüksek paylarla metro projelerinin finansmanının karşılanması da teklifte yer alıyor. Belediyelerin gelir kaynaklarına el atan bu düzenleme son derece düşündürücü.

AK PARTİ güç kaybettikçe vicdanını da insafını da kaybediyor

Hem adalete uygun şekilde rekabet ortamının tesis edilmesi hem de vicdani ve manevi ölçülerle devlet edilmesi beklendi. Aksine AK PARTİ tarafından yapılan haksız uygulamaların, adaletsizliğin şiddeti günden güne arttı, artıyor. AK PARTİ güç kaybettikçe vicdanını da insafını da kaybediyor. Varılan ibretlik durum, samimiyetlerine bizi inandıramasalar da sözüm ona adına hareket ettikleri millî, manevi ve demokrasi davamıza en büyük zararı vermiştir.

Enflasyonla ilgili, milletimiz ve bizler şimdiye kadar hayali ve değişken düşme tarihlerini ve temennilerini yalnızca duyuyoruz. Milletimize sabır ve şükür telkin ediliyor. İktidarın yapması gereken bu değildir, iktidarın yapması gereken somut, hakiki tedbirlerle milletin karşısına çıkmaktır. Biz İYİ Parti olarak önerilerimizi her fırsatta sunuyoruz. Anlaşılan, iktidar enflasyonun düşmesine çare olarak iç talebin artık tamamen durma noktasına gelmesini ve milletimizin alım gücünün sıfırlanmasını bekliyor; bu çok insafsızca ve gaddar bir yaklaşımdır.

Enflasyonun en önemli iki kalemini enerji ve gıda sektörü oluşturuyor. Enerji arzında, fosil yakıtların ülkemizde olmadığını biliyoruz fakat yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması ülkemiz için çok elzem. Gıda konusunda ise dışa bağımlı hâle getirilen, ithalat KOBİ'lerine teslim edilen tarım sektörünün bir an önce -tabiri caizse- bu canavarın elinden kurtarılması lazım. Vaktiyle bir tarım ülkesi olan, tekrar bir tarım ülkesi olmaması için hiçbir engeli bulunmayan Türkiye'mizin tarımını bir an önce ayağa kaldırmamız gerekiyor. Şu anki ekonomik sıkıntılara karşı kısa zamanda katma değer üretebilecek en ideal sektör olan tarımı toparlamak ülkemizin ekonomisini geliştirmede ve istikrarlı kalkınmamızın sağlanmasında en kestirme ve en hayırlı yol olacaktır.

Hem itibarın hem de kasada paranın olmaması, bir kurumun ve ülkenin başına gelebilecek en kötü durumdur;

AK PARTİ'nin Türkiye'yi düşürdüğü durum tam da budur. Bu şekilde enflasyonun nereye gideceği, kurların nereye varacağı maalesef hesap edilemiyor. Nasıl ve ne kadar sürede bu hâle gelindi, bunu soralım. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki keyfî Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde bu gidişat inanılmaz bir şekilde hızlandı. Bu da Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ve keyfî uygulamalarının ülkemize hiçbir şey kazandırmadığının, ülkenin tekrar parlamenter demokrat kurumsal kimliğine dönmesi gerektiğinin en önemli kanıtıdır.

AK PARTİ'nin yaptığı bir egemenlik ihlalidir

Hem dış politikamız hem de ekonomimizi direkt etkileyen hadiselerden çok ciddi itibar kayıpları yaşıyoruz. Buna en güzel örnek de maalesef, son zamanlarda yaşadığımız Cemal Kaşıkçı cinayeti dosyasının Suudi Arabistan'a verilmesi ve akabinde en üst düzeyde ziyaret yapılmış olmasıdır. Bu, sadece bir dış politika meselesi değildir, aynı zamanda, ülkenin her açıdan çok ciddi bir güven ve itibar kaybı meselesidir. Bu bir egemenlik ihlalidir. Dünyaya detaylarıyla bizim tarafımızdan anlatılan bu inanılmaz katliamın dosyasının hukuk sistemimizden tamamen farklı bir ülkeye teslim edilmesi AK PARTİ'nin yaptığı bir egemenlik ihlalidir. Kaşıkçı dosyasının neye karşılık verildiğini bilmek istiyoruz. Kaşıkçı dosyasının verilmesi Rahip Brunson, Alman gazeteci Deniz Yücel, Mavi Marmara meselelerinden daha da vahim bir keyfî, sorumsuz uygulamadır. Bunu gören elin yabancısı ülkemizden devamlı taviz bekler, yatırımcıysa hiç gelmez. İktidarın, Birleşik Arap Emirlikleri git-geline kendi Grup Başkan Vekili bile intibak edememiş ki kendi yönetimi tarafından dışlanmıştır. Bu ibretlik hadise, AK PARTİ'li siyasilerine ve AK PARTİ'nin sorunlu kararlarına imza atan bürokratlara ders olmalı. Yarın, AK PARTİ yönetiminin kimi, nasıl ortada bırakacağı kimse tarafından bilinemez. Biz İYİ Parti olarak, devlet aklı ve sorumluluğuyla makul hareket edilmesini savunuyoruz.

Ne aziz milletimiz ne de Türk devleti bu şekilde yönetilmeyi hak etmemektedir

TÜİK enflasyon rakamı bile bir hükûmetin istifa etmesi için yeterli sebeptir. TL'nin yanlış para politikaları ve mali disiplinsizlik sebebiyle çok hızlı şekilde değer kaybı yaşamasını yeni bir sistem ve çok büyük bir maharet olarak anlatan AK PARTİ, işler sarpa sarınca yine bir farklı ekonomi modeline, Türkiye modeline geçildi sözde müjdesini hangi yüzle verebildi? İktidar halkı aldatmaktan ve bu palavra siyasetinden bir an evvel vazgeçmelidir. Türkiye ekonomisi ve Türkiye Cumhuriyeti devleti bu şekilde yönetilemez. Ne aziz milletimiz ne de Türk devleti bu şekilde yönetilmeyi hak etmemektedir. İYİ Parti iktidarında milletimizin alın teriyle kazandığı her bir kuruş çarçur edilmeyecek, millî servet bugün gibi yağmalanmayacak, ödenen vergiler helal ettirilecektir.

Haber Hakan Dikmen

 


SPOR


GÜNDEM

Başkan Büyükkılıç’tan çocuklara özel kitap fuarı ve şenliği
Başkentte modern taksi durağı sayısı artıyor
Ayvalık'ta Balıkesir'i karşılama 'Akın'ı!
Antalya Muratpaşa'da sokak köpeklerinin özel yaşam alanı
Manisa Büyükşehir Meclisi'nde görev bölümü yapıldı

SON DAKİKA