.
Türkiye; yarın yüz yılın seçimi olarak ifade edilen bir seçime gidiyor. 14 Mayıs; bu ülkede birilerine göre tamamen değişim yaşanacağı bir ülke olarak görülürken, kimilerine göre de zaten başlamış ve devam edilen ve aynı zamanda da Türkiye Yüzyılı olarak anılacak bir adımın devamı niteliğinde bir pencere manzarasında görülmektedir. Her iki görüntünün de farklı destekçileri, farklı algılayıcıları mevcut olup, sandığın takdir edeceği karar “demokrasi” adı altında kayıtlara geçerek ülkemiz açısından da bir dönüm noktası olarak tarihteki yerini alacağı kesindir.
Haber; Ajanstürk Haber Merkezi / Tuğçe MENİYE
İlimiz açısından değerlendirildiği zaman birçok beklentileri içeren bu seçim, vatandaşlarımızın bakış değerlerine göre de, hemen her alanda ve her sektörde büyük hayallerin kurulmasına da sebebiyet vermektedir. Yeni dönemde; ilimizde mevcut durumda bulunan işsizlik sorununun çözüme kavuşturulması, yeni iş sahalarının açılması, mevcut iş sahalarının ve bilhassa çalışma şartlarının iyileştirilmesi, mevcut desteklere ilave ve kalıcı teşviklerin sağlanması ve buna benzer onlarca ve hatta yüzlerce başlık.
Elbette ki bu başlıkların ilk bir kaçının içerisinde yer alması beklenilen, Erzurumspor Futbol Kulübünün mevcut durumu ve acil planlanması gereken vaziyetidir. Hem de ivedi olarak, hem de çok özel olarak, hem de çok çok aleni olarak…
Yeşil çimlere adım atıldığı ilk günlerden bu yana; adının da, hareketlerinin de, yaşadığı her türlü anın da dillerde destan olduğu bu güzide kulüp; ne hikmetse varlıklı ve başarılı olduğu dönemlerde paylaşılamıyorken, yokluk dönemlerinde ve şu an ki mevcut sıkıntılı döneminde hiç kimsenin, bilhassa ilimizin her hangi bir değerinin ilgisini de çekmemektedir. Varlığıyla yokluğu arasındaki fark birilerini ilgilendirmediği gibi, önümüzde yapılması planlanan son iki hafta içerisindeki maçlarında alacağı galibiyetlerin ve mağlubiyetlerin neticeleri bu şehrin yarınlarına farklı açılardan etki edeceği gerçeği unutulmamalıdır.
Son iki karşılaşma…
Bu şehrin öncelikle kendi adlarını taşıyan bu futbol takımının son iki karşılaşmasına sahiplenerek, ayakta ve bilhassa ligde kalması sağlanmalıdır. Sonrası, hiç kimsenin tek başına yapamayacağı ve altından kalkamayacağı sıkıntılar dizisi olup, şehir olarak el birliğiyle ve hep beraber, kimselere mal etmeden, kimselerin sırtına vurmadan “imece” usulü ve gönüllü olarak yapılması gereken çalışmalar dizisidir ki, bu aşamada Erzurum halkının seferberlik ilan etmesi ve bir kez daha “Dadaş Ruhu” nu tüm Türkiye’ye göstermesi gerekmektedir.
Başta transfer tahtası problemi olmak üzere, stadının bilinçli olarak devre dışı bırakılması ve taraftar desteğinin olmaması, takımın tıpkı bir göçebe hayatına mahkum edilerek “düzensiz göçmen misali” ne zaman nereye savrulacakları belli olmaksızın ayakta kalmalarını beklemek ve başarı sağlamalarına inanmak, hayal kurmaktan da öte bir beklenti gerektirmektedir.
İşte bu yüzden; bu futbol takımının sahiplenilmesi aşamasında bir veya birilerine değil, bu şehrin gerçek sahibine, Türkiye genelindeki gerçek Dadaşlara, hakiki Erzurumlulara ihtiyacı bulunmaktadır.
Bu şehir, bu halk elbette ki buna muktedirdir.
Öncelikle vatandaşlarımıza mikrofon uzattık, aralarına girdik ve tabiri caiz ise “ne olacak bu Erzurumspor’un hali” dercesine bir soru sorduk. Aldığımız cevaplar, işin içerisinde olan bizleri dahi şaşırtmakla kalmayıp, parmak basılan bazı noktalarda ki halkın tespiti ise takdir edilecek seviyede “bilinç” içermekteydi. Yani halkımız bazı noktalarda durumun farkındaydı ve bir ateşleyici beklemekteydi.
Kimilerine göre;
“Siyasete alet edilmişti” bu şehrin futbol takımı, “reklam aracı” olarak kullanılmıştı hem de şahsi ve çıkar ilişkilerinde ön planda tutularak. Bütün bunlar halkın gözünün önünde olduğu halde, bu işe tevessül edenlerin şu sıkıntılı günlerde “deve kuşu” misali başlarını kuma gömmelerini ise hiç kime olumlu ve mantıklı olarak karşılamamaktadır.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ön plana çıkıyor halk arasında, takımın onursal başkanı olarak görülen ve takımın bugünkü varlığının mimarı olarak. Şehrimizin tanınan simalarından Acun Ilıcalı bazı konuşmalarda yer etse de halkın gözünde, atılan birçok adımda verilen vaatlerin yerine getirilmemesi aşamasında Acun’un da bıktırıldığı ve birilerine göre küstürüldüğü ifade edilmektedir. Şehrin ileri gelenlerinin bilhassa Sivil Kitle Topluluklarının konuya kayıtsız kalmaları ve kendi kabuklarına çekilmelerinin mantıklı bir açıklaması olmadığı gibi konuya göstermiş oldukları ilgisizliğin halkın gözünden kaçmadığı tespit edilmiştir. Hatta bu kapsamda halkın vermiş olduğu beyanatlarda Cumhurbaşkanımızın ve Spor Bakanımızın daha önceden verilmiş olan stad sözlerinin dahi adı geçmektedir. Bu bağlamda halkımızın kanaati seçimlerden sonrasına verilen sözlerin ve vaatlerin yerine getirilmesi yönünde olmuştur.
Bilinen birkaç istisna hariç; iş adamlarının konuya olan ilgisizliği, kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtsızlığı aslında şehrin sadece spor ve futbol kulübü açısından değil, her sektör ve açıdan aynı durumda olduğunun, başta siyaset ve bürokrasinin konuya alaka göstermediğinin ve hatta yaşanan onlarca olumsuzluk karşısında tepki dahi gösterilmeden, sonucun kabullenme yoluna gidilmesinin ilimizin ve ilimiz futbol takımının bugünkü durumunun özeti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Her karşılaşmada “VAR” lığı tartışılan uygulamanın, puan silinmesinin, çalınan düdüklerin büyük bir çoğunluğunun “taraf” tar sesi çıkarmasının ve ceza içermesinin ve hatta bütün bunların bilinçli olarak aleni yapılmasının ve halkın bakış açısına göre de birilerinin sesinin çıkmamasının izahı yapılamamaktadır. Çok gerilere gitmenin mantığı olmadığı gibi etkisinin de olmayacağı bilinciyle, son yaşanan Gençler Birliği maçı örnek olarak gösterilebilir.
Bir takım nasıl çökertilir, bir şehrin umutları nasıl söndürülür, yarınlara ait heveslere ne şekilde karamsarlık aşılanır bu karşılaşmada hemen her şey “VAR” dı.
Futbol takımlarının sahip çıkılarak daha iyi yerlerde olmasını talep eden halkımız bu aşamada yapılabilecek olan her türlü etkinliğe, kampanyaya, çalışmaya ve atılacak olan her türlü samimi adıma halkın davet edilmesi gerektiğini, halkın eşliğinde halk ile iç içe yapılması gerektiğini belirterek bu konuda şehrimizin Valilik Makamının önderliğinde oluşturulacak bir komitenin ilk adımı atmasının beklendiği de belirtilmiştir.
Gün; Erzurumspor nezdinde, bu şehrin bütün değerlerine sahip çıkma günüdür.
Gün; Erzurumspor nezdinde, Valimiz önderliğinde, bu şehrin Siyasetçilerinin, Bürokratlarının, Sivil Toplum Kuruluşlarının, İş adamlarının, esnafının, öğrencisinin, memurunun, işçisinin, köylüsünün, kentlisinin, bütün fertlerinin; Türkiye’nin ve hatta Dünya’nın her köşesinde bulunan Erzurumluların tarihinde “İLK KEZ” birleşerek, bir araya gelerek “Dadaşlık Ruhunu” canlandırma günüdür.
Gelin hep beraber şu şehrin makus talihini değiştirelim artık. Bahanemiz Erzurumspor olsun, bahanemiz kalkınma olsun, bahanemiz yeni bir seçim gününde yeni bir Erzurum meydana getirme olsun, bahanemiz bu şehir ve insanının kaybedilen haklarının yeniden kazandırılması olsun.
Haydi Erzurum!
Kendine ve haklarına sahip çık…