Atatürk Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Programı düzenlendi.
Kadına Yönelik Şiddete Dur De!” sloganıyla gerçekleşen programa Atatürk
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Aile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürü Cemil İlbaş, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Medine Güllüce, Araştırma
Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ali Şahin, Kadın Sorunları Uygulama ve
Araştırma Merkezi Müdürü Reva Balcı Akpınar ile merkez üyeleri, fakülte
dekanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Nenehatun Kültür Merkezinde gerçekleşen program öncesinde, İletişim
Fakültesi akademisyen ve öğrencileri tarafından “Şiddetin Sıradan Yüzleri”
isimli fotoğraf sergisini gezen Rektör Çomaklı, ülkemizdeki kadın cinayetlerini
konu edinen sergiyi ilgiyle inceledi.
Rektör Çomaklı: “Dünyadaki Kadınların %35’i Şiddete Maruz Kalıyor”
Ardından programın açılışını yapmak üzere salona geçen Rektör Çomaklı
burada konuklara seslendi. Kadına yönelik şiddetin tüm dünyada çok yaygın
olarak karşılaşılan bir problem olduğuna işaret eden Rektör Çomaklı, Dünya
Sağlık Örgütü’nün yayımladığı rapora göre, dünyadaki kadınların %35’inin
şiddete maruz kaldığını aktardı.
Kadim değerlerimizin kadına yönelik şiddeti reddettiğini söyleyen Çomaklı:
“Değerlerimiz bize kadını aşağılamayı, engellemeyi, yok saymayı, kadına şiddet
göstermeyi değil; onu değerli kılmayı, hakkını teslim etmeyi emreder” dedi.
Buna rağmen ne yazık ki ülkemizdeki şiddet oranlarının dünyadaki oranlara
benzer seviyede olduğunu belirten Prof. Dr. Çomaklı, bu sorunla ilgili çözüm
arayışlarına, yapılan hukuksal düzenlemelere, sivil toplum ve kamu
kuruluşlarınca alınan önlemlere rağmen konunun hala ülkemizin gündeminde
olduğunu söyledi.
“Üniversitemizde Kadınlara Yönelik Çalışmalar Yapılmaktadır”
Rektör Çomaklı: “Çok sayıda kadın şiddete ve tacize uğramakta, cinayete
kurban gitmektedir. Kadına yönelik yapılan bu aşağılık muameleleri milli,
manevi ve insani değerlerin gereği tüm erkekler adına kınamaktayım. Bu
sorunların giderilmesine yönelik alınan her kararın arkasındayım ve
destekçisiyim. Üniversitemiz ailenin, toplumun ve ülkenin güçlenmesi ve kadın
sorunlarının çözümü için kadının güçlenmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu
bağlamda, üniversitemizde kadının toplumsal statüsünün güçlendirilmesi, kadın-
erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddet ve istismarın ortadan
kaldırılması doğrultusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında
kadına yönelik her türlü şiddete ve tacize karşı politika belgesi yayınlamış, taciz
ve şiddetin önlenmesi için çeşitli güvenlik tedbirleri alınmıştır. Son olarak
belirtilmesi gereken bir husus daha vardır. Kadına yönelik şiddet yalnızca
kadınları ilgilendiren bir durum değildir. Kadına yönelik şiddet tüm toplumu
ilgilendirir. Şiddetin önlenmesinde de tüm toplumun sorumluluk alması gerekir.
Bu gereklilikten yola çıkarak Üniversitemiz tarafından şiddeti önlemeye yönelik
eğitici etkinlikler, seminerler ve kurslar düzenlenmekte, tüm sivil toplum ve
kamu kuruluşları ile iş birliği içinde çalışmalar yürütülmektedir” ifadelerini
kullandı.
“Güçlünün Güçsüzü İstismar Etmesinin En Ciddi ve Trajik Biçimi, Kadına
Yönelik Şiddettir”
Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Reva Balcı Akpınar
ise yaptığı konuşmasında, kadına yönelik şiddetin, kadınların insan haklarından
yararlanmalarını ciddi biçimde engelleyen; yaşam, güvenlik, otonomi, saygınlık,
sağlık hakkı gibi temel haklarını ihlal eden tutum ve davranışlar olduğunu
söyledi.
Akpınar: “Kadına yönelik şiddet fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel boyutta
ortaya çıkmaktadır. Şiddet yolu ile kadınların eğitim, çalışma, kendi yaşamları
hakkında karar alma, dahası kendi yaşam haklarını ellerinden alabilmektedir.
Kadına yönelik şiddet, erkeklerin kadınlar üzerindeki baskı aracı, güçlünün
güçsüzü istismar etmesinin en ciddi ve trajik biçimidir. Bu istismarın sona
erdirilmesi için kadının her alanda güçlendirilmesi elbette çok önemlidir. Ancak
daha önemli bir husus vardır ki o da sorunlarını insani yollardan çözmeyi
öğrenmiş, adalet, nezaket ve saygıyı temel değer olarak kabul etmiş, ahlaklı ve
vicdanlı bireyler yetiştirmektedir. Bu bağlamda annelerin, babaların,
öğretmenlerin, medyanın, politikacıların kısaca kadın ve erkek tüm bireylerin
sorumluluğu vardır” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından program, kadına yönelik şiddet konusunda
sokak röportajları, şiir dinletisi, açılış ve kapanış şarkısı, kısa oyunlar ile
“Şiddetin Toplumsal Yüzü” başlıklı panel etkinliklerinin düzenlenmesiyle son
buldu.