google-site-verification=8SKVZvCgNq15inzikTP1VfTBOYQ81urWn55KV6iqqtw
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadın çiftçilerin tarımsal üretimdeki kritik rolüne vurgu yaptı. Ancak, kadın çiftçilerin sosyal güvenlikten yeterince yararlanamadığını ve ekonomik-sosyal olarak ikinci planda kaldığını belirtti.
TZOB Ziraat Odaları Bilgi Sistemi (ZOBİS) verilerine göre 2024'te 754 Ziraat Odası'na kayıtlı 956 bin 643 kadın çiftçinin bulunduğunu, bu rakamın toplam üyelerin yüzde 18,14'ünü oluşturduğunu belirtti.
Çiftçilerin yaş ortalaması 59'a yükselirken, kadın çiftçilerde bu oran 61. Yaş dağılımı, tarımda genç nüfusun hızla azaldığını gösteriyor: yüzde 35'i 65 yaş üstü, yüzde 35'i 50-64 yaş aralığında, sadece yüzde 5'i 18-32 yaş grubunda.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2024 verilerine göre, 427 bin 298 zorunlu Tarım BAĞ-KUR'lu çiftçinin yüzde 24,69'u (105 bin 478) kadın. Ancak kadın çiftçilerin sadece yüzde 11'i prim ödeyebiliyor; çoğunluk gelir yetersizliği nedeniyle sistem dışında kalıyor.
Aylık Tarım BAĞ-KUR primi 8 bin 971,90 TL (indirimli 7 bin 671,60 TL), bu da özellikle kadın çiftçiler için büyük bir yük.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kadın çiftçilerin aile işletmelerinde "ücretsiz aile işçisi" olarak çalıştığını, emeklerinin "aile içi katkı" olarak görülerek üretici kimliklerinin gölgelendiğini vurguladı.
Anayasa'nın 10. ve 60. maddeleri eşitlik ve sosyal güvenlik hakkını güvence altına aldığını ancak kırsaldaki kadınların çoğunun halen güvencesiz olduğunu ifade eden Bayraktar, "Bu, sadece tarım değil, sosyo-ekonomik bir sorun" dedi.
Bayraktar, tarımın ve kadın çiftçilerin güçlendirilmesi için şu önerileri sundu: