Beyin ve Sinir Cerrahisi Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Fatih Serhat Erol, beyin tümörlerinin her yaşta ortaya çıkabildiğini vurguladı. Erol, bazı tümör tiplerinin kadınlarda, bazılarının ise erkeklerde daha sık görüldüğünü ifade etti.
Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Serhat Erol, bilimsel verilere göre 120'ye yakın beyin tümörü tipi bulunduğunu açıkladı. Tümörler, beyin hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan birincil tümörler ve diğer organlardan yayılan metastatik tümörler olarak iki ana grupta inceleniyor.
Prof. Dr. Erol, tümör oluşumunda genetik yapı, kafa travmaları, kimyasal maddelere veya radyasyona maruz kalma gibi etkenlerin rol oynayabildiğini belirtti. Ayrıca, nadir genetik hastalıklar ve bazı sendromik hastalıkların da tümör oluşumuna zemin hazırlayabildiğini ekledi.
Belirtiler arasında inatçı ve sürekli baş ağrıları öne çıkıyor. Özellikle geceleri ve sabaha karşı artan baş ağrıları ile nöbet geçirmek önemli bir uyarı olarak kabul ediliyor. Baş dönmesi, bulantı, kusma, denge kaybı, kol ve bacaklarda güçsüzlük, işitme, koku alma ve görme şikayetleri de görülebiliyor. Hipofiz bezi tümörlerinde ise hormon kaynaklı belirtiler, ellerde ve ayaklarda büyüme, tüylenmede artış ve adet düzensizlikleri şeklinde ortaya çıkabiliyor.
Tanı sürecinde detaylı bir öykü, fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri büyük önem taşıyor. Özellikle ilaçlı beyin MR'ı tanıda altın standart olarak kabul ediliyor. Beyin tümörlerinin büyük bölümü cerrahi yöntemlerle tedavi ediliyor. Gerekli durumlarda biyopsi ile başlayan süreç, kemoterapi, radyoterapi veya radyo cerrahi gibi ek tedavilerle devam edebiliyor. Bazı hastalarda ise yalnızca düzenli takipler yeterli olabiliyor.