google-site-verification=8SKVZvCgNq15inzikTP1VfTBOYQ81urWn55KV6iqqtw
Kültüre Uyarlanan Bilimsel Model
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Psikoloji Bölümü'nden Arş. Gör. Dr. Adem Kantar'ın yürütücülüğünü yaptığı TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenen projenin sonuçları paylaşıldı. Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. İlhan Yalçın danışmanlığında; Prof. Dr. Metin Pişkin ve Doç. Dr. Özlem Haskan Avcı'nın katkılarıyla yürütülen "Pozitif Erkeklik Modelinin Türk Kültürüne Uyarlanması ve Genç Erkeklerde Saldırgan Davranışların Azaltılmasına Etkisi" başlıklı çalışmada, ABD Penn State Üniversitesi'nden Prof. Mark S. Kiselica tarafından geliştirilen Pozitif Erkeklik Modeli Türk kültürüne uyarlanarak, Türkiye'nin farklı illerinden 2037 katılımcı ile yürütüldü.
Dünya Erkekler Günü'nde Anlamlı Açıklama
Elde edilen bulgulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Adem Kantar şu şekilde konuştu: "Her yıl 19 Kasım'da kutlanan Dünya Erkekler Günü, erkeklerin ruh sağlığı, toplumsal eşitlik ve pozitif rol modellerin desteklenmesi gibi alanlarda farkındalık oluşturmayı amaçlayan küresel bir gün olarak önem taşıyor. Bu anlamlı tarihte, üniversitemizde yürütülen TÜBİTAK destekli bir araştırmanın sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması bizler için ayrı bir öneme sahip."
Saldırgan Davranışlarda Belirgin Azalma
Dr. Kantar, "Genç erkeklerde pozitif erkeklik rolleri, psikolojik iyilik hâlini güçlendiriyor ve saldırgan davranışları anlamlı düzeyde azaltıyor. Duygularını ifade edebilen, empati kurabilen ve iş birliğini merkeze alan bir erkeklik anlayışının zorbalığı besleyen kalıpları zayıflattığını görüyoruz. Bu yaklaşım, özellikle okul ortamlarında akran zorbalığının önlenmesine ve gençlerin sosyal ilişkilerinin daha sağlıklı gelişmesine önemli katkılar sağlayabilecek nitelikte" dedi.
Eğitim Kurumlarına Bilimsel Temel
Dr. Kantar, ayrıca projenin pozitif erkeklik yaklaşımının yalnızca bireysel düzeyde koruyucu bir güç olmadığını; aynı zamanda eğitim kurumlarında daha kapsayıcı, adil ve destekleyici ilişkiler oluşturmak için bilimsel bir temel sunduğunu vurguladı. Ayrıca elde edilen verilerin, gençlerin ruh sağlığını desteklemeye yönelik bütüncül müdahale programlarının geliştirilmesine de önemli olanaklar sağladığını ifade etti.