Bel ağrısı, günümüzde en sık karşılaşılan kas-iskelet sistemi şikayetleri arasında yer alıyor. Ancak her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmiyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Özgür Oktay Nar, bu konuda erken tanı ve doğru tedavi planlamasının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
Bel Ağrısının Çeşitli Nedenleri
Op. Dr. Özgür Oktay Nar, bel ağrılarının önemli bir bölümünün kas spazmı, duruş bozukluğu ve omurgadaki dejeneratif değişikliklere bağlı olarak geliştiğini ifade ediyor. Bel fıtığının ise omurgadaki disklerin sinir köklerine baskı yapmasıyla ortaya çıkan, bel ve bacağa yayılan ağrı, uyuşma ve güç kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren bir tablo olduğunu belirtiyor.
Ameliyatsız Tedavi Öncelikli
Op. Dr. Nar, bel fıtığı tanısı alan her hastanın ameliyat edilmesinin gerekmediğini vurguluyor. Tedavide önceliğin her zaman konservatif yöntemler olduğunu söylüyor. Dinlenme, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve kişiye özel egzersiz programlarıyla hastaların büyük bir bölümünde başarılı sonuçlar elde edilebildiğine dikkat çekiyor. "Doğru planlanan fizik tedavi, hem ağrıyı azaltır hem de hastalığın tekrarlama riskini düşürür" diye ekliyor.
Cerrahi İçin Net Kriterler
Bel fıtığında ameliyat kararının dikkatle alınması gerektiğini belirten Op. Dr. Nar, cerrahinin ancak belirli durumlarda gündeme geldiğini açıklıyor. "Uygulanan ameliyatsız tedavilere rağmen şiddetli ağrı devam ediyorsa, sinir baskısına bağlı olarak bacakta güç kaybı oluşmuşsa ya da idrar-bağırsak kontrolünde sorunlar gelişmişse cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelebilir" diyor.
Ameliyat Sonrası Süreç
Ameliyat kararının hastanın klinik durumu ve görüntüleme bulguları birlikte değerlendirilerek verilmesi gerektiğini söyleyen Nar, ameliyatın tek başına yeterli olmadığının altını çiziyor. Hastaların doktor önerilerine uyması ve fizik tedavi sürecini aksatmamasının oldukça önemli olduğunu vurguluyor. Uzun vadeli başarı için doğru duruş, düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığını ifade ediyor.