Nurullah Özkılıç


KEŞKE BENİM DE BABAM ŞEHİD OLSAYDI !


Bayramlar mübarek olsun kadrini bilenlere, Mevla?m kavuştursun daha nice mutluluk ve huzur dolu bayramlara. 
Allahü Teala?ya sonsuz ve sayısız hamd ü senalar, Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed (SAV) Efendimize salât ve selam olsun.

Bir Ramazan Bayramı daha Müslüman Türk Milleti?nin birlik ve beraberliğine, huzur ve saadetine vesile olsun.

Bayramlar, sevginin sevda seline dönüştüğü, rahmet ve mağfiretin cuşa geldiği manevî bir iklim, dostluk ve kardeşliğin zirvede yaşandığı sevinç ve mutluluk günleridir.

Bayramlarda selam, esenlik ve bereket doruk noktada yaşanmakta, kalpler Allah muhabbetiyle dolup taşarken kardeşlik, akrabalık ve dostluk sıcak bir gerçeğe dönüşmektedir.

Hele Ramazan Bayramı sosyal paylaşımın, maddî ve manevî boyutları ile insanlığı kuşattığı bir panayır olmalıdır.

Boynu bükük yetimlerin başının okşandığı, mal mülk endişesinden uzak
fedakârlığın sergilendiği bir kardeşlik, bir değergamlık misali olmalıdır. Fakir fukaranın gözetildiği, sevinç ve kederlerin paylaşıldığı bir yarışa dönüşmelidir.

Vatan ve millet, din ve devlet tehlikelerine karşı birlik ve beraberliğin, sevgi ve kardeşliğin tohumları atılmalıdır.

Ramazan ve oruç riyadan, gösterişten uzak Allah?a kul olmanın bir ifadesidir.

Kâbe ve Medine-i Münevvere?de Allah âşıklarının, Peygamber sevdalılarının hasbi dualarına şahit olmaktayız. Gözyaşlarının sele dönüştüğü bir aşk ve sevgi ummanında kulluğun manevî zevkine ulaşmış olmanın bahtiyarlığını yaşamaktayız.

İslam âlemi, feyiz ve bereketlerle dolu bu Ramazan Bayramı?nı fırsat bilmeli, bu vesile ile dostluk, kardeşlik, birlik ve beraberliğin temelleri atılmalıdır.

Bayram sevincini yaşayamayan boynu bükük yetimler kucaklanmalı, yoksul, fakir çocuklara sahip çıkılmalıdır.

Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz, bir bayram sabahı camiden evine dönerken sokakta bayramlıklarını giyinmiş oynayan çocukları gördü. Bir çocuğun durumu dikkatini çekti. Kenarda oturmuş, kirli ve eski elbiseler içinde arkadaşlarını seyrederken ağlıyordu.

Hz. Muhammed (s.a.v.) yanına yaklaşıp onu kucakladı, başını okşadı, sevdi. Evladım niçin ağlıyorsun, sen niçin arkadaşlarına katılmıyorsun? 
Çocuk: -?Ben yetimim, benim babam Uhud Savaşı`nda şehid oldu.? 
Ağlıyordu, Sevgili Peygamberimiz çocuğu bağrına bastı, ağlama evladım, üzülme!Kabul edersen, ben senin baban olayım, Hz. Aişe de annen olsun, Fatıma da kardeşin olsun? diyerek onu teselli etmeye çalıştı. 
Çocuk: -?Evet isterim, kabul ederim" dedi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz, yetimin başını okşadı ve ismini sordu. Çocuk ?Büceyr? diyince Efendimiz(SAV): Senin ismin Beşir olsun? dedi. 
Çocuğun elinden tutup, evine götürdü. Yedirip içirdi, güzel elbiseler giydirdi, karnını doyurdu. Çocuk sevinçten adeta uçuyordu, yüzü gülmeye başlamıştı.

Bir süre sonra sokağa çıkıp diğer çocukların arasına karıştı, sevinç ve neşe doluydu. Onu gören çocuklar şaşırmıştı, merakla sordular: Şimdi sana ne oldu da böyle neşelisin, sevinçlisin? dediler. 
Beşir: Artık benim de babam var, benim babam HZ. Muhammed (SAV); annem HZ.Aişe (RA) oldu, diyince?

Bütün çocuklar: Keşke bizim de babamız Uhud?da şehit olsaydı da bizim babamız da Hz. Muhammed olsaydı, diye ağlamaya başladılar.
Şimdi Ramazan Bayramını Bayram olarak yaşamak ve yaşatmak için bizler de rehberimiz, önderimiz, karanlıkları aydınlatan Sevgili Peygamberimizin yolunu takip etmeli, Kuran ve Sünnet ışığında hayatımızı tanzim etmeliyiz.

İslam Âlemi?nin manevî zevkinin engin ifadesi olan Mübarek Ramazan Bayramı?nın Müslüman Türk Milleti?nin ve bütün İslam Dünyası?nın mutluluk, sevinç, birlik ve beraberliğine vesile olmasını Yüce Allah?tan niyaz ediyorum, Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.